Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,651 entry 576 konu 364 puan
08.05.2024 18:20 son işlem tarihi takip etme takip et

el etek öpmek

Başka nasıl bir yerlere gelebilecek, bunu düşününce utanma duygusunu evde bırakmış olan vasıfsız kişiler, ne olur ki iki el öpsem, birilerinin koltuğunun altına sığınsam, ne kaybederim ki diyip onun bunun peşinden koşturur, istediğini elde edince de kasım kasım kasılır. Benim gibi proje okulu denilen ucube bir sistemin içindeyseniz, bu el etek öpücülerden geçilmez ortalık.

03.05.2024 22:30
  1. uzmanların uyarıları

    Kim yapacak denetimleri? İnanıyor musunuz gerçekten buna? Eee diyelim ki yaptılar denetimleri peki ya sonra? Sonrası Koca bir hiç!! Kaderlerini bekleyecekler, kaderimizi bekleyeceğiz.

     

    ekleme :

    2012 de çürük raporu verilen iskenderun devlet hastanesini bile kaderine terk etmiş sistem bize neler yapmaz?


    10.02.2023 10:59 tarihinde eklendi.

  2. 6 Şubat 2023 Gazineptep ve Maraşta meydan gelen depremler

    Deprem tarihte görülmemiş kadar büyük ve âfet muazzam bir yıkıcılık yaratmış olabilir ona yapacak birşey yok. Sorun yapabileceklerimizi yapamamış (ya da yapmamış) olmamız. Teeee en baştan fay hatlarının geçtiği yerler belli iken fay hattının üstüne yol, okul, hastane gibi geneli etkileyen kamu alanı inşa edilir mi? Dün ismi lazım değil bir haber kanalı başlık atmış, "yolun altından fay hattı mı geçiyor?" Bak fay hattına yaaa, nasıl olur da yolun altından geçer!!! Halbuki atılması gereken doğru başlığın "fay hattının üstüne yol mu yapılır" olması gerekmez miydi?

    Bakış açıları o kadar farklı ki insanların, 3 tip insan var:

    1) sorgusuz sualsiz her ne olursa olsun hükümeti korumacı yaklaşım içinde olan,

    2) tam tersi her ne olursa olsun, iktidar ne yaparsa yapsın, görmezden gelip, saldıran

    3) siyasetin s ile ilgilenmeyip, insanlık ve vicdan duyguları hâlâ körelmemiş olan, olan bitene objektif bakmayı başarabilen ve öznesinde bu felaketin kendisi olan insan grubu.

    Aslında bir de 4. Bir grup var da onlar insan sınıfına girmeyenler; video çekip depremzedelere saydıranlar, telefon ve internet aracılığıyla nasıl olduysa enkaz altındakilere ulaşıp onlarla dalga geçenler, ilgilileri sahte ihbarlarla gereksiz yere meşgul edenler ve türevleri. maalesef bu müsveddeler, sadece binaların değil, ahlaki yapının ve insanlığın da çöktüğünün göstergesi ama bunları zaten 4.sınıfa dahil etmiştik.

    Ben 3.grupla ilgili konuşmaya devam edersem (diğer gruplar beni ilgilendirmiyor) 4 gündür tv karşısında, interneti takip ederek bölgeden gelen haberlerle kahrolduk, üzüntüden psikolojimiz yerle yeksan. Benim bugün itibariyle üzüntüm, sinirlenme ve isyan etme aşamasına evirildi. Vicdan sahibi herkes kabul etmelidir ki müdahalede geç kalındı, tamam etki alanı çok geniş, az mı 10 il, 14-15 milyonluk nüfus. Ancak 85 milyonluk ülkeyiz, askeri, polisi, jandarması, bekçisi, itfaiyecisi, ilk yardımcısı, sporcusu say say bitmez, anında görevlendirilemez miydi? Şahsen ben böyle bir durumda olsam, eşim, annem, babam, kardeşlerim enkaz altında kalsa ve bana ses verseler, ben dışarda yardım gelsin diye mi bekleyeceğim! Alet yok, yetkili yok diyip kaderlerine mi terk edeceğim? Tırnaklarımla kazar, o sesin olduğu yere ulaşmaya çalışırım, haa gelmeyen yardımı bekleyipte iş işten geçmiş, haa ulaşamayıpta geçmiş olsun, haa da kendim o enkazın altında kalmış olayım, Ben öyle yardım gelsin diye bekleyemem, kafayı yerim.

    Muhabir diyor ki "hatay'da gece zifiri karanlıkta sokakları gezerken her enkazın altından gelen yardım çığlıklarını duyduk, hiçbir şey yapamadık, yardım ekipleri oralara daha gitmemişti" yahu sen ne güne duruyorsun? Şahsen ben o muhabirin yerinde olsam, bir süre sonra kanser olurdum, neden yardım edemedim diye, el uzatsam belki yaşayabilirdi, belki de o kadar derinde değildi diye. Tv de bazı enkazların çevresinde tüm muhabirler konuşlanmış, sadece oraya odaklanıyorlar ya diğerleri?? Üzülerek samimiyetsizlik sezimliyorum, tamam onu kurtardınız ya tv nin olmadığı diğer enkaz altındaki kişiler?? O yüzden kurtulanlara sevinemiyorum bile. Bunca geçen süreye ve işin bir diğer kötü tarafı bunca soğuğa rağmen Hâlen daha kurtulanların olması da ayrı bir mucize, allah'a şükürler olsun tabi ki. Ancak yardım eli uzatılmayıp, enkaz altındaki canların kaderlerine bırakılmış olduğu gerçeği aklıma geldikçe psikolojim gerçek anlamda bozuluyor.

    Yoksa yardım tırlarına kendi yardım tırıymış gibi afiş asanlar mı dersin, enkaz üstünde can kurtarmak yerine, değerli eşya bulur muyum diye akbabalık yapanlar mı, 3 sitede bilmem kaç binası yıkılmış ve "atom bombası etkisindeki büyük felakette bir benim binalarım mı yıkılmış sanki" diye kendini savunma pişkinliğindeki müteahhit mi, senin partin mi daha çok çalıştı benim partim mi daha çok iş yaptı diyip işi siyasi yarışa döken ve seçim malzemesi yapmaya çalışan milletvekilleri mi, tv kanallarında göz yaşı döken genç kıza mikrofon uzatıp, "ailem enkaz altında, yardım gelmiyor, nerdeler" diye haykırınca mikrofonu çevirip, birşey olmamış gibi konuşmasına devam eden yanlı muhabirler mi, yardım kolilerine mayo, topuklu ayakkabı, abiye kıyafet koyan şuursuz mu, zaten sosyal medyadaki iğrençlikleri daha önce yazdım, bu ve benzeri böyle bir zamanda görmek, duymak istemeyeceğimiz sinirleri zıplatan o kadar ama o kadar çok haber var ki.

    Aslında yazılması gereken çok, çok fazla şey var ancak son olarak, bu elim deprem olayı sayesinde bir kez daha gördük ki evler bu kadar pahalıyken, insan hayatı bir o kadar ucuzmuş maalesef. Milyonlarca lira para ödeyip ev alıyor, başımızı sokacak yuvamız oldu diye seviniyoruz, sonuçta o evler başımıza yıkılıp, mezarımız oluyor. Yenisi, eskisi fark etmiyor, yapanın da, denetleyenin de, buna göz yumanın da yatacak yeri olmasın, bu kadar net.

     
  3. kelimelerin kifayetsiz kaldığı an

    6 şubat 4:17 den itibaren durumumuzun özeti.

    Benim kuracak cümlem kalmamıştır.

     
  4. 6 Şubat 2023 Gazineptep ve Maraşta meydan gelen depremler

    Sabah telefona gelen kar tatili haberini teyit etmek için interneti açtığımda karşıma çıkan ilk haberdi, sabah 4:17 de kahramanmaraş pazarcık 7,4 büyüklüğünde meydana gelen deprem haberi. Hemen aklımıza kayınpender geldi, adıyaman'da ikamet ediyor. Sabah 7 de ulaştık kendisine, Depremle birlikte dışarı fırlamış hemen, birkaç saat dışarda kalmış, ancak hava da çok soğuk olduğdan biz aradığımızda evin içine girmişti tekrar. Kaldığı binada çatlaklar oluşmuş ancak bina sağlam diyor, inşallah öyledir. 7,4 lük depremin en büyük 6,6 olan artçıları devam ettiği için evin içinde olması da tehlikeli aslında.

    Deprem 10 ilde hissedilmiş, oldukça geniş bir alanı etkilemiş. An itibariyle 7 ilde 76 vefat, 440 yaralı var. İnşallah sayı gittikçe artmaz, allah çaresizlik içinde yardım bekleyen, yardıma muhtaç insanların yardımcısı olsun.

     
  5. sözlükçülerin ocak ayı doğalgaz faturası miktarı

    Trakyadayız ve 140 m3 lük ev için 757 tl lik fatura ile, fatura tarihimizin ilk rekorunu kırmış olduk. İnşallah bu rekoru, yeni bir rekor takip etmez gelecek ay.

    Eğer ki doğalgaz çok yakıldığı hâlde hâlâ evin içi soğuksa, pimapenlerin yaz kış ayarından tutun, kombi bakımı, petek temizliği, cam kenarlarının yalıtımı gibi ufak tefek önlemlerle sorun bir nebze halledilebilir. Yoksa Hem dünya kadar doğalgaz faturası ödeyip hem de soğuk evde yaşamak akıl kârı değil.

    Aslında bana kalsa kombi ayarını bir tık daha düşük tutarım da eşim sıcak memleket insanı olduğu için ekstra üşüdüğünden, daha yüksek ayarda yakmak durumunda kalıyoruz. Yeter ki hasta olmayalım düşüncesi ile birkaç ay gelecek olan yüksek faturaları göze alıyoruz.