Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Şıklardan biri nasılsa doğru, o şıkkı da hiç bir şey bilmesem bile yüzde yirmi şansla bulurum diye güvenen öğrencilerin yaptığı hatalı düşünce tarzı. Çünkü ne zaman komple testten oluşan bir sınav yapsak notlar klasiğe göre daha düşük oluyor. Öğrencilerimizde destekli sallama diye bir özellik yok maalesef. bildikleri konuda bile sazan gibi atlayıp önüne gelen ilk şıkkı işaretliyorlar, diğer şıkları kontrol etmeye tenezzül bile etmiyorlar. Ki bu bahsettiğim sınavla öğrenci alan, proje okulu öğrencileri.
Çalıştıkça, bir şeyler ortaya koydukça kişi kendini daha verimli ve üretken hisseder, bu da enerjisine yansır. Bir şeyin parçası olmak, işe yaradığını hissetmek insanları ayakta tutan temel olgulardandır.
Kişi üretmez, boş boş oturursa bir süre sonra paslanır, iş yapma hevesi söner, enerjisi düşer, bu da kendini değersiz olarak görmesine neden olur.
Eskiden herkesin hayali olan -özellikle çok yoğun tempoda çalışanların- evde boş boş oturmak, bu pandemi süreci gösterdi ki o kadar da matah bir şey değilmiş. Bir gün otur, ikinci gün otur, üçüncü günün sonunda eee şimdi ne yapacağız demeye başlıyor insan. Ki bunu aylardır yapıyoruz. Hoş boş boş oturmuyoruz, boşluğu dolduracak evin içinde de olsa bir aktivite muhakak uyduruyoruz. Zira herkesin harcı değil boş boş oturmak, işleyen demir ışıldar.
Her başarılı insanın ya da olayın ardında, bu başarının mimarı başka kişiler vardır. Ancak öne çıkan tek bir isim olur, gölgede kalanların isimleri anılmaz bile.
Filmlerdeki tüm işi sırtlayan yan roller ya da filmi, film yapan film müziklerini hazırlayan kişiler, şarkıcının arkasındaki vokaller, bir buluşu gerçekleştiren bilimadamının asistanları vb. durumlarda ön plana çıkamayan, hakettiği değeri alamayan ve adını dahi duyuramamış kişiler, gölgede kalanlardır.
Yerleşmek için emekliliğin gelmesinin beklenmemesi gereken, deniz kıyısında kendi sığınağını bulmak için ideal olan yerlerdir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |