Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Çalışma düzeni şaşıp, tatil ve iş günü kavramları birbirine karışınca vücut da bilemiyor ki hangi gün pazardı, hafta içi gibi erkenden uyanıveriyor. etrafın sessizliğini dinlemek de güzel. o yüzden pazar sabahı erkenden kalkmış olmak, 'zaten ben uykuyu çok sevmem ki' diye teselli bulduğum durum oluyor.
Çoluklu çocuklu aile şehirden kırsal kesimde eski, köhne bir eve taşınır. Etrafta ya kimse yoktur ya da garip gözlerle bakan tek tük esrarengiz komşular vardır. Evde geçirilen bir kaç geceden sonra, evin küçük çocuklarından biri evde önceden yaşayan aileden evi terk edememiş ruhlarla iletişime geçer, evde kimse çocuğun bu halini anlamaz ya da çocuk anlatsa da çocuktur, hayal görüyordur der geçerler. Ta ki filmin sonunda bütün aile evde yaşayan hayaletleri fark edip evden kaçmaya çalışıncaya kadar, bu sırada aile fertlerinden bir kaç kayıp da yaşanabilir. Genelde bu tarz filmler, eve taşınan yeni bir aile görüntüsü ile sonlanır. Yani maşallah hayaletler hiç boş kalmazlar, eğlenecek birilerini muhakkak bulurlar. Bu konu ile çekilmiş sırf kendim en yüz film izlemişimdir, bir de eminim hala izlemediklerim vardır. Bence film sektörü artık yeni bir konu bulmalı kendine, özellikle benim gibi korku filmi severler için. Çünkü bu tarz klişeye dönmüş filmler seyircide korku yerine komedi etkisi yaratıyor.
Sevinci de hüznü de paylaşmayı bilen, karşındakinin hissiyatının kendine sirayet etmesine müsade eden ve bu hissiyatı dışa vurmaktan çekinmeyen, duyguları en uç noktalarda yaşayan, dostcanlısı duygusal kişilik.
Konu başlığından içeriğin ne olacağını kestiremeyip, konunun hiç alakam olmayan futbol çıkması; bu sayede bu cumartesi akşamı sessizliğinin sebebinin de, sözlükte aktif olan yazarların hemen hemen hepsinin erkek olmasından mütevellit, muhtemelen maç izleniyor olduğunu anlamış bulunmaktayım.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |