Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sahip olduklarının, yanında duran kişilerin önemini, değerini, kendi varlığına katkılarını, kendisinin fark edip, bu kişilere de fark ettirmesidir. Var iken kıymetleri bilinmezse, yokluklarında eksiklikleri yürekte çok daha büyük çukurlar açar.
En sevdiğim fiziksel aktivitedir. Zaten spor yapmak gibi bir lüksüm yok-vki alt sınırda- ancak en azından yürümek, yapabileceğim basitlikte bir hareket şeklidir. Öyle penguen adımlarıyla da yürümeyi sevmem. Bir yandan Hızlı ve tempolu adımlar atıp, bir yandan da insanları, çiçekleri, böcekleri kısaca etrafı gözlemleyip, temiz havayı içime çeke çeke yürümek terapi gibi geliyor. O yüzden ulaşım araçlarını kullanmak yerine, enerjim ve vaktim varsa yürümeyi tercih ediyorum.
Gözümde hiç bir zaman Bir nadal ya da federer sempatisine ulaşamamış olan ancak üstün yetenekli olduğunu kabul etmem gereken, seyir zevki yüksek maçlara imza atan -Özellikle nadalla olanlar- , dünya sıralamasının bir numaralı seri başı, sırp tenisçidir.
Biri "nasılsın" diye sorduğunda "iyiyim" diyip geçiştirmek. Yoksa iyi değilim, canım sıkkın, moralim bozuk desen, karşındaki hele ki ağzında bakla ıslanmayan biri ise, canını sıkan durumu herkes öğrenebilir. Bu sefer de herkese açıklama yapmak gerekir, canın daha da çok sıkılır. Bu nedenle bu tür anlarda iyiyim demek o an için kurtarıcı olacaktır.
Az önce okuldan eve yarım saatte yürüyerek geldim ve yol boyunca en az 2-3 kere hapşırdım, maske takmama rağmen, bir şeyler burnumu kaşındırdı. Ki etraf orman olmuş, yol kenarlarındaki otlar ve çalı, çırpı biçilmemiş, içine çocuk girse görmek imkansız, boy boy olmuşlar. normalde belediye çim biçme aletleriyle bu otları komple temizlerdi. Bu pandemiden dolayı aksadı sanırım. O yüzden dışarda alerjik reaksiyon oluşturacak çok daha fazla faktör var.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |