Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bir şeye çok fazla sinirlenip, Zıvanadan çıkmak, öfke nöbeti geçirmektir. Kişinin içinden yeni ve canavarvâri bir kişinin çıkması durumudur. Hiç kimsenin o raddeye gelmemesi temenni olunur.
Herkesin dönem dönem başına gelen bir durumdur. Bazen otobüste giderken şoförün radyosunda çalan bir şarkı diline dolanır, bütün gün kafanın içinde arka planda çalar durur, günlerce mırıldanırsın. Bazen de müzik kanallarında denk gelir, vay ne güzel şarkıymış, niye daha önce dinlememişim diyip youtube dan indirir, telefon sesi bile yaparsın, en benim yaptığım gibi. The weeknd'in save your tears şarkısı için son günlerde kafayı taktığım şarkı diyebilirim. Avazım çıktığı kadar, bağıra bağıra söyleyesim geliyor-tabi yapmıyorum- geçmiş günlerde de başka şarkılar için aynı şeyi yapasım gelmişti. Bu şarkıya sarma meselesi, Ruh hali ile alakalı sanırım.
Genelde dizilerde herkes mutlu oldu mu dizi bitiyor zaten. Çünkü mutluluğa kavuştuktan hikaye bitiyor, izlenecek bir şey kalmıyor seyircinin gözünde. Çok dizi takip eden biri değilim ancak kanallar arasında gezerken, fragmanlarına bakmak bile olay örgüsünü anlamak için yetiyor, entrika, kıskançlık, ayrılık, aldatma, kavga, gürültü, karmaşık ilişki ağları..bunlardan besleniyor çoğu dizi. Neyin reyting getireceğini yapımcılar da çözmüştür bu kadar dizi sonrasında.
Kişinin hem kendisine hem de yakın çevresindekilere sunabileceği en kolay, en güzel hediyedir, gülümseme.
dudakları kapalı bir şekilde iki yanağa doğru esnetme hareketidir ve bu sırada yüzdeki kasların hemen hepsi de harekete geçer, gevşer ve aynı anda gözlerin içi de güler, işte o zaman tam tebessüm olur. Yüz de gülsün ama özellikle gözlerin içinin gülmesi ayrı bir sevinç gösterisidir.
İlla bir sebep de olmasına gerek yok, yeni bir güne uyanmak başlı başına bir sebeptir aslında. Hele ki bir de sebebi varsa, tebessümün yüzde kalma süresi daha da uzar, doğal olarak etkisi de.
Her daim güleç olmayı başarabilen, sokakta tebüssümlü bir ifadeyle gezmeyi başarabilenlere hayranlık duyuyorum. İnsanların çoğunun gergin ve asık suratlı olduğu bir ortamda, tebessüm saçan bir yüz, deniz feneri gibi parlar.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |