Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Büyük ölçekli tasarruf politakası öncelikle devlet kademesinden başlar, daha küçük ölçekli olarak aile içersinde yapılabilecek ufak tefek değişiklikler bu konuda fark oluşturabilir.
Kısa mesafelerde araba kullanmak yerine yürümeyi tercih etmek, kullanılmayan odaları kapatıp, ısı yalıtımını sağlayarak doğalgaz faturasını düşürmek, ihtiyacı kadar gıda almak (fazlasını alıp, çürütüp, çöpe atmamak), ihtiyaçları bittiği an değil, özellikle tuvalet kağıdı, deterjan gibi uzun ömürlü malzemeleri indirim varken alıp, depolamak, marketlerin aylık katologlarını takip ederek hangi ürün hangi markette daha uygun fiyatta ise ordan alışveriş yapmak vb. şimdilik aklıma gelen bu örneklerle az da olsa aile bütçesine katkıda bulunulanilir.
Yıl boyu yenebilmekle beraber özellikle ramazan ayı içersinde daha çok tüketilen, ekseriyetle sütlü ve şerbetli tatlılardır.
Gül aromalı güllaç, tam kıvamında üstü nar gibi kızarmış fırın sütlaç, sütlü nuriye başta olmak üzere baklava çeşitleri, muhallebili ya da sade tel kadayıf, şekerpare vb. tatlılar iftar sonrası düşen kan şekerini yükselterek, ramazanda tatlı ihtiyacını karşılar.
Ağustos ayının başından beri 12.sınıfların yaz kursları ile başladık, o gün bugündür öğrencilerle bilfiil sınıfta yüzyüze ders işliyor, teneffüste sorularını çözüyoruz. Maske ve dezenfektan kullanımından başka tedbirimiz yok. Diken üstündeyiz, öğretmen arkadaşlardan ve öğrencilerimizden pozitif haberleri alıyoruz. Diğer ülkeler okul kapatmamışlar ancak öğretmenleri aşılayıp, öğrencilere periyodik olarak test yapıyorlarmış. Herhalde gözden çıkarılmış grubuz diye düşünüyorum, zira kaç aydır ara vermeden eğitim-öğretime devam ediyorsak aşılamada öne sıraya alınmalıydık. Aslında eleştirilecek çok nokta var ama sorun değil çözüm odaklı gitmeliyiz. Topu vatandaşa atmak, kolaya kaçmaktır.
Devlet, ilgili kurum ya da kuruluş tarafından bir ürünün, malın ya da hizmetin satılabileceği en düşük fiyat değeridir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |