Türkiye'nin memur portalı

Duygu ve düşüncelerin senkronizasyonudur. Aynı anda aynı konuda konuşmak, tam telefona sarılıp birini arayacakken o kişinin çağrısı ile karşılaşmak, kapının zili çaldığında tam da hazırlanıp yanına gideceğin kişiyi karşında bulmak gibi örnekler kalbin kalbe karşı olduğunu gösterir.

Naftalin kokan, eskimiş, güncel çağın gerisinde kalmış, köhne olarak mecazi anlamda da kullanılan sıfattır.

Sırf bakmış olmak için bakmak, bakmak ama görmemek, görse bile gördüğünü anlayamamak anlamlarında kullanılan oldukça manidar bir deyimdir.

Hafızası kuvvetli biri olarak bu yaşıma kadar daha başıma gelmemiştir, yine de büyük konuşmayayım. Zira eğer ki kişinin sohbeti sürükleyici ve akıcı gelmişse, akılda kalıcı bir sohbet gerçekleşmişse o kişi kolay kolay unutulmaz diye düşünüyorum. Yoksa merhaba merhaba şeklinde kısa bir konuşma geçmişse ya da topluluk içinde o kişi kalabalık içinde kaynamışsa kusura bakmasın, hatırlanmayabilir. Bu tür durumlarda alınganlık göstermeye gerek yoktur. Ancak bir kişi gidip de 5 yıl aynı sınıfta okuduğu sınıf arkadaşını aradan uzun yıllar geçse bile hatırlamakta zorluk çekiyorsa işte o zaman sorun var demektir.

Özellikle bir sınava girecek olan gençlerin, sınava hazırlık aşamasında sahip olduğu düzeni, çalışma akışını kaybedip, motivasyonunu yitirmesi durumudur. Kısa süreli kayıplar büyük ölçüde telafi edilebilir, ancak uzun süreli bir çalışma disiplininin bozulması durumu, büyük sonuçlar doğurur.

O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.

En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.

Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.