Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
İnsanların Gündelik hayatında, aynı matematik bilgisi gibi olması gereken, hayatı kolaylaştıran, temel ve uygulamalı kimyasal bilgiler bütünüdür.
Örneğin, sıcak bir maddenin üstüne, soğuk bir madde konulursa soğuk olanın eriyeceği, kolonyanın kapağının kapalı olmazsa alkolün uçup gideceği, asitlerin metallerle ve mermerle tepkimeye gireceğinden temas ettirilmemesi gerektiği gibi basit kimya bilgileri çoğu insanın farkında olmadan kullandığı gündelik kimya bilgisidir.
Özellikle aramızın çok da iyi olmadığı, çevresine negatif enerji yayan kişilerin ağzından duymaya alışık olduğumuz, can atıcı, kalp kırıcı, zedeleyici, iğneleyici ve hazmetmesi zor olan, genellikle de gerçeklikle bağdaşmayan, "duymaz olaydım" dedirtecek cinsten sözlerdir.
Bu tür sözler, Ya gözleri doldurtur, kişiyi oturduğu yerden kalkamaz hâle getirir ya da kavga sebebidir.
Dünyadan uzak, deryaya yakın...
Benim de çok sevdiğim bu dizeye sahip şarkıyı son zamanlarda sakiler grubu da farklı bir yorum ve tarzda söylemiştir.
Kişi hiç bir aşçılık eğitimi almadığı halde, tamamen kendi bilgisi, yeteneği ve becerisi ile ortaya hem tadı hem de görüntüsü ile çok lezzetli, çok güzel yemekler çıkartabilmesi durumudur.
Aynı yemeği aynı malzeme ve teknikle iki farklı kişi yapar, ancak yemeklerden biri diğerinden daha güzel olur, çünkü o kişinin eli daha lezzetlidir. Bu özellik Herkeste yoktur, allah vergisi bir yetenektir diyebiliriz.
Karnı acıktığında kolaya kaçıp, dışarıdan yemek siparişi vermek yerine, kendi işini kendi görmeyi bilen erkektir.
hemcinslerinin kimine göre cahil cesareti(çünkü mutfakla ilgili en ufak bir bilgisi olmayan da var) gösteren, kimine göre de o kadar da abartılacak bir şey değil, ne var ki bunda, erkekler de yemek yapabilir, o kadar da beceriksiz değiliz, en azından tavaya iki yumurta kırabiliriz düşüncesine sahip olan erkek kişisi, evde birlikte yaşadığı eşi ya da annesinden bir takım temel noktaları kapmış ve bunu uygulamaya geçirmeye çalışıyordur. Eminim de ortaya güzel bir sonuç da çıkaracaktır. Zira mutfakta yeterli malzeme, kişide de istek varsa yemeğin ortaya çıkmaması için tek sebep tüp ya da gaz bitmiştir, ocak yanmıyordur, yoksa kişinin kadın ya da erkek olması farketmez.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |