Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bir insanın, kendine uğurlu geldiğini, şans getirdiğini düşündüğü, bu nedenle hep yanında bulundurmak istediği her hangi bir eşya ya da kişi için kullandığı ifadedir.
Özellikle anadoluda, hamile kadınlar için gurur kaynağıdır diye biliyorum. Zaten Nur topu gibi bir evlat doğurmak deyimi de burdan gelmiyor mu? Zayıf, cılız bebek dünyaya getiren kadınlara, sanki suç işlemiş muamelesi yapar anne ve kayınvalideler, az yedin, çocuğu beslemedin diye, etrafta görüyorum böyle şeyleri ve sinir oluyorum. Zira sağlıklı olmayı direkt kilo ile bağdaşlaştırmak doğru bir yaklaşım değildir.
Annemler o kadar çok dizi izler ki, bazen annemlere gittiğimde ben de yaparım, onlar bir yandan çaylarını yudumlayıp, izlerlerken ben de şu kim, bu kim -malum ilişki ağını çözmek bazı dizilerde çok zor- bu ne iş yapıyor, niye kavga ediyorlar gibi anlık da olsa merakımı gidermek için sorular sorarım, bir daha izlemeyeceğimi bildiklerinden kaçamak kaçamak cevap verip, pek istifini bozmaz bizimkiler. ben de bir yerden sonra soru sormaktan vazgeçerim. Çünkü 100 bölümlük bir dizinin 85. Bölümünü de izlesen olaylar kağnı hızıyla ilerlediğinden, 10. dakikada dizinin tüm hikayesi çözülüyor.
Benim kalemliğimde hâlâ olan, ancak hiç kullanmadığım, sadece nostaljik bir öğe olarak bulundurduğum kalem çeşididir.
Benim de ilk dizüstü bilgisayarım maşallah tıkır tıkır çalışır, kendi pili ile şarjı uzun gider, tüm övgülerimi hak ederdi. Bir gün öğretmenler odasında hoca arkadaşlarıma bahsettim, nasıl iyi çalıştığını anlattım sonra da ahh bozulsa da yenisini alsam dedim. Ve o gün eve gittiğimde basıyorum tuşuna açılmıyor. Allah allah duydu mu yoksa beni diye inanın şüphe ettim. İlk basit arızasının Tam da o güne denk gelmesi tesadüf olamazdı. O gün anladım ki bu mekanik aletlerin de duyguları var, haklarında çok atıp tutmamak lazım, alınıyorlar sonra.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |