Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Televizyonda yayınlanan yemek programlarında yemeğin üstündeki dekorlara özellikle de tatlılara yanık efekti vermekte de kullanıldığına şahit olduğumuz, bütan ve propan gaz karışımının basınçlı bir tüp içersinde sıkıştırılmasıyla oluşan alev tabancasıdır. Ayrıca Kanatlı hayvanların tüyleri yolunduktan sonra, kısa kalan tüylerden bu yöntemle kurtulmak çok daha kolaydır.
Covid-19 diye bir pandemi tüm dünyada patlak verecek, milyonlarca kişi hayatını kaybedecek, çok daha fazlası da enfekte olacak ve oluşan varyantlar yüzünden aradan iki yıl geçmesine rağmen, bir türlü kurtulamayacağız; maske ile bütünleşip, rahat rahat nefes almayı, sevdiklerimizle doyasıya sarılmayı özleyeceğiz ve hayatımızı daha önce uygulamadığımız rutinlere göre yaşayacağız; sağlık, ekonomi,eğitim gibi alanlarda tüm dünya ülkeleri gibi ülkemizde de büyük bir sınav verileceğini gerçekten de biri dese inanmazdık ancak tüm bunları bizzat yaşayıp gördük maalesef.
Olur olur da hafta içi evde kalıp, ne zamandır izlemedim diyip televizyonda gündüz kuşağı programlarını açma ve de izleme gafletinde bulunursanız, tansiyonunuzun yükselme ihtimali kuvvetle muhtemeldir. Zira Program içeriğini oluşturan konular, dayanılacak gibi değil, beyin yakan konu ve konuklar, kalbe de zarar.
Kimyasal anlamda yüzde yüz saf, katıksız, arı olma durumudur, hiç bir yabancı madde içermeyen, bileşimi tamamen aynı olan maddelerden oluşan demektir.
Mecazen ise insanların art niyetlerini görmekte geç kalan hatta hiç göremeyen kişilerin, bu tür insanların olumsuz davranışlarına maruz kalmasıdır. Günümüz zamanında artık art niyetli insanların çoğu tabiri caizse, şeytana pabucunu ters giydirecek kıvama gelmiş durumda olduğundan Bunlarla baş etmek yerine, "fersah fersah bizden uzak dursunlar" duasını etmek daha yerinde olacaktır.
Babaannemle hemen hemen hiçbir anım yok hafızamda, anneannemi biraz daha iyi anımsıyorum, ancak kulağıma küpe olacak sözleri yer etmemiş aklımda. Daha çok çocukken bayramlardada ziyaretlerine gittiğimizde yaptığı o leziz sac böreklerini, misafirperverliğini hatırlıyorum ve de gülümsemesini ve kınalı saçlarını. Keşke daha çok vakit geçirebilme imkanım olsaydı, eminim kulak ardı edemeyeceğim pek çok hayat dersi mahiyetinde sözlerini duyma şansım olurdu.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |