Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Yerçekiminin doğrultusunu belirlemek için kullanılan şakül(çekül) adlı düzenekten yola çıkılarak oluşturulmuş; kişinin bir takım sebeplerle ayakta duramayıp, ağırlığına yenilme durumu olarak kullanılan mecazi bir ifade.
Eylül doğumlu olduğumdan mıdır bilmiyorum ama cam kenarında oturup da yağmurun yağışını izlemeyi, hele bir de ortamda toprak kokusu varsa pencereyi açıp o kokuyu içime çekmeyi çok severim. Ancak yağmuru ben evde olduğum sürece seviyorum. yolda yürürken tedbirsiz yakalayıp sırılsıklam ıslandığım çok olmuştur. O anlarda tek derdim bir an evvel eve ulaşmak olur. Hiç tadını çıkara çıkara ıslandığımı hatırlamıyorum. Yağmuru seviyorum ancak Kedi misali ıslanmayı sevmiyorum.
Bir de yeni türkü şarkısı vardır;
Hiç kimsenin yağmurun bile
Böyle küçük elleri yoktur
..
Sanki bu şarkıyı benim için söylemişler, ellerim yaşıtım olan kişilerden çok daha küçüktür, fark edenler yedi yaşındaki çocuk eli gibi der. Demek ki yağmurdan bile küçük ellerim varmış diyorum bu şarkıya göre, yağmurun eli de nasıl oluyorsa artık, gülücük.
Tatlı yemeyi çok seven bir eşim olduğu için çeşit çeşit tatlılar yapıyorum ancak bu çeşitlerin içersinde kurabiye bulunmuyor maalesef. Sebebi de kurabiyelerin nerdeyse bir tam paket margarin ya da tereyağ ile yapılması. Ben bir yılda tüketmediğim katı yağı, bir ürünün içine koyamıyorum. Margarinsiz bir kaç tarif denedim, onlar da kurabiye gibi kıyır kıyır olmadı. O yüzden bir gün o kadar margarini bir seferde, bir tepsi kurabiye için kullanabilme cesaretini gösterebilirsem eğer ilk yapacağım elmalı kurabiye olacaktır. Çünkü annem çocukken yapardı, tadı, kokusu hala damağımda.
Cam ürünleri satan başka markalar da var piyasada. Ancak paşabahçe var ise diğer markalara bakmaya gerek bile kalmaz. Hele ki büyük avm'lerin işinde bulunan paşabahçe mağazalarının özellikle ev dekorasyon ürünlerin sergilendiği stantlarını, müze gezer gibi gezmeyi(yalnız çok pahalı) çok seviyorum. Bazı cam ürünler işe sanat katarak tasarlanmış.
Çoğunlukla uzakdoğu ve afrikada yaşayan, ciltlerini kaplayan büyük, koruyucu keratin pullarına sahip, karınca ve termitlerle beslenen, memeli bir hayvan türüdür. Pangolinler "canlı çam kozalakları" olarak adlandırılırlar. Nesli tükenmekte olan pangolinler, kendilerini korumak için top haline geldikleri anda, eti ve pullarının tıbbi faydalarından dolayı bilinçsizce yakalanıp, poşetlerde vakumlanarak öldürülüyorlar.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |