Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Çevremdeki arkadaşlarım gelen elektrik faturalarının yüksekliğinden şikayet ediyor, odaklanılan nokta, ücretin neden bu kadar yüksek geldiği. Olaya hiç acaba ben gerçekten de yüksek elektik enerjisi tüketimi yapıyor muyum diye bakan yok. Ben arkadaşa "haftada iki kez bulaşık makinası çalıştırıyorum" diyorum, "aaa olur mu ben günde iki kere çalıştırıyorum" diyor. "Haftada bir kere ancak fırında yemek ya da börek, çörek pişiririm" diyorum, "yok ya bizimkiler yiyor, biz her gün fırın çalıştırıyoruz" diyor. Eee sonuç, üç kuruşa beş köfte misali, ne kadar tüketirsen o kadar ödersin. ki yenilenebilir, temiz enerji kaynaklarına bir an evvel terfi etmezsek, yakında parasını verip de kullanabileceğimiz elektirik de bulamayabiliriz.
Böyle bir hissiyatı okuduğum hiç bir başlık ve entryde yaşamadım. Zira itiraf ediyorum, uzun zamandır kitap okumuyorum, utangaç surat emojisi.
Aslında bu tür zanaat işlerinin devamının gelmemesinin ana sebebi, yeni neslin bu zanaatçılık işleri yerine doktorluk, mühendislik, avukatlık gibi popüler olan meslek dallarına yönelmesidir. ustaların işi öğretecek çırak bulamaması ve usta çırak zincirinin bir yerden sonra kırılması sonucu, bu tür işleri yapan son nesil şuan ayakta. Yakın gelecekte kimse de kalmayacak büyük ihtimalle.
Eskiden denizleri kirlilikten arındıran şeymiş, denize atılmış olan iyilikler. Son zamanlarda kimsenin kimseye iyilik yapıp denize attığı da yok, böylece denizlerde de kirlilikten geçilmiyor, şakası bir yana çevremizde gerçekten iyilik yapan ve insanın iyiliğini düşünen insan bulmak o kadar zorlaştı ki, birinden bir iyilik gördük mü acaba karşılığında ne isteyecek diye düşünür olduk.
insan fıtratı itibariyle doğuştan, iyiliğe ve iyilik yapmaya programlıdır, ancak çevresel koşullar nedeniyle insan kendi fıtratından uzaklaşır hâle gelmiş durumdadır. Halbuki iyilik yapılan kadar, yapanı da mutlu eder. Unutmayalım, dünyayı kurtaracak olan iyiliktir.
Yerli malı, yurdun malı
Herkes onu kullanmalı.
Ancak bizim bu yerli aşı kullanılabilir hâle gelinceye dek ülkedeki herkes aşılanmış olacak nerdeyse. zira biontech ve sputnik aşıları için milyonlarca doz aşı anlaşması yapıldı. Acaba bu yerli aşımızı, aşıya erişimi olamayan diğer ülkelere yollamak için mi üretmeye çalışıyoruz diye de kafamdan deli sorular geçmiyor değil.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |