Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sahurda yer yemez yatmakta zorlanan ve gün içinde yazmaya fırsat bulamayan, sahur saatindeki sessizliği yazarak delmeye çalışan, şuan benim de gerçekleştirdiğim eylemdir. Sözlükteki ilk ramazanım olan Geçen sene de sahurda yazardım, bu sene de bunu devam ettiriyorum, seneye de allah kerim.
Bugün itibariyle olacak olandır, malum üçüncü gününe geldik bile. Zaman o denli hızlı akıp gidiyor ki ânı yaşamaya fırsat dahi bulamıyoruz. Bir bakmışsın bu ramazan da gelmiş, gitmiş ve seneye tekrar ramazan geldi, hoş geldi diyoruz. Tarih hep tekerrür ediyor. Biz insanlara da mümkün olduğunca yaşadığımız zaman dilimini doğru, şükrederek ve dolu dolu geçirmek düşüyor.
Yazılı sırasında sürekli öğretmeni kontrol ederek, kağıdından çok öğretmenin yüzüne bakan öğrencinin kopya girişimlerinde bulunduğu düşünülse de fiili olarak bir kanıt bulunamayınca, sınav sonrası öğretmenin kafasında oluşan düşüncenin vücut bulmuş hâlidir; hiçbir şey olmasa dahi kesinlikle birşeyler oldu.
Bizim kimya derslerinde çok sık kullandığımız bir ifadedir, katıların belli bir şekli varken, daha düzensiz bir yapıya sahip sıvı ve gazlar konuldukları kabın şeklini alırlar. Tanecikleri öteleme hareketi yaptığı için akışkan özellik gösteren maddeler için kullanılan bir ifadedir.
Mecazen ise kendi sabit fikri ve zikri bulunmayan, içinde bulunduğu ortamın şartlarına ve dinamiklerine göre davranışlar sergileyen, çoğunluğun kararlarını kendi kararı olarak benimseyen, böylece olaylardan daha az hasarla sıyrılacağını düşünen, kendi kendine, düşünerek karar verme yetisine sahip olmayan, her zaman güçlüden yana tavır takınan, böylece kendi zayıflığını perdelediğini zanneden, pragmatist kişiler için kullanılır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |