Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Anaokulu seviyesindeki "gocunanlar alınsın" cevabından sonra susmayı tercih ediyorum.
Yalnız bir kere daha yeniliyorum "yere yakından kork" ifadesi buram buram cehalet barındırır, kim, hangi kaynakta nasıl ifade etmiştir bilmiyorum ama eminim sizin çıkardığınız sonucu kastetmemişlerdir.
Böyle saçma sapan hurafelere itibar etmeyiniz zira bir insandan korkulup korkulmayacağına, böyle yerden kaç santim yükseklikte olduğuna göre değil, sağlam bir iskelet sistemine sahip olup olmamasına göre karar veriniz. Sağlam bir iskelet sistemine sahip olmayanlar (kısaca omurgasızlar), olaya, ortama, kişilere göre şekilden şekle girerler, bugün birinin yüzüne gülerken, yarın ötekinin sırtını sıvazlarlar, özellikle tehlike arz eden durumlarda ilk ortamdan onlar sıvışırlar. Daha pek çok özelliği bulunan bu jölemsi kıvamındaki kişiler, istedikleri kadar uzun olsunlar, asıl tehlikeyi bunlar barındırır. İlla korkacaksanız, bu tür kişilerden korkunuz.
Aklı selim hiçbir insan, Sırf Yere yakın diye, dik durabilen, sağlam kişilikli insanları tehlikeli insan kategorisine sokamaz. Mühim olan yere yakınlık değildir, mühim olan "insan" vasfını taşıyabilecek davranışlar sergileyebilmek, sağlam bir kişilik oluşturabilmektir. Bu insani özellikler de boy, pos ile doğru orantılı değildir.
sevginin, sadakatin kelime anlamını bilmeyen, bu iki kelimeyi bir arada içeren anlamlı bir cümle kurmaktan aciz kişilerin, nikah memuru karşısında bir araya gelip, evlilik kurumu altında birlikte yaşamaları "eş" oldukları anlamını taşımaz. Kişinin eşini aldatabilmesi için önce bir "eş" olmayı becerebilmesi gerekir, Sadakatsizlik göstermesi için önce bir karşısındakine sevgi besleyip, sahiplenmesi, bağlılık göstermesi gerekir; Aldatan kişilerin çoğunda bu özellikler yoktur, bulunmaz.
Aldatmak, baştan sağlam temellere oturtulmadan, "Aile" olmanın yüceliğini ve sorumluluğunu idrâk edememiş, sırf evlenmiş olmak için evlenen kişilerin, mutluluğu dışarda arama, heyecan peşinde koşma çırpınışlarıdır. Aldatmak, Eşine, ailesine, kendisine saygısı olmayan insan davranışıdır. Yakın çevremde bu tip kişiler bulundurmasam da uzak çevremde şahit olduğumda, radyasyon kaynağından kaçar gibi bu kişilerden uzak dururum. Kimsenin özel hayatı tabi ki kimseyi ilgilendirmez, özellikle belli bir yaşa eriştikten sonra sosyal çevremizde kimsenin ahlak bekçiliğini yapacak halimiz yok, herkes kendi pisliğinde boğulabilir, ancak böyle kişilerle arkadaşlık etmemek de benim kişisel tercihimdir.
Renkli renkli, değişik türlerde çiçekleri görüp de içinde güzel duygular uyanmayacak bir kişi yoktur diye düşünüyorum. Bu yüzden Hobim olan taş boyama çalışmalarımda en çok yer verdiğim kompozisyon, çiçek temalı olanlardır. Şu ara tatilde de 2-3 gündür 20-25 adet taşa, çiçek görünümü vermeye çalışıyorum. Normalde bir günde bitecek olan çalışmayı uzata uzata, tadını çıkararak yapıyorum. Her bir çiçeği yaptığımda, "dünyanın en güzel şeyi" hissine kapılıyorum. Yapımı da kolay değil bu arada, zahmetli, ancak bir o kadar güzel olduğu için yapmaktan zevk alıyorum.
Bu çalışma bitinceye dek, dünyanın en güzel şeyi "çiçekler"; canlı cansız, çiçek görünümündeki herşey. Ancak yarın, dünyanın en güzel şeyi nedir dendiğinde farklı bir cevap verebilirim. Şuanki, dünyanın en güzel şeyinin ömrü, Deneyimleyebilme imkanına erişebildiğimiz bir sonraki güzellikle karşılaşıncaya kadardır. Çünkü yaradan öyle bir dünya sunmuştur ki güzelliklerinin bir sınırı yoktur.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |