Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kafamızın ve kalbimizin içindekilerinin kelimelere dökebilecek hale gelebilenleri dilden dökülür, kelimelerin kifayetsiz kaldığı durumlarda ise susmak çok daha iyi bir seçenektir.
Bu tür durumlarda konuşmak yerine yazmak, içindekileri bir kağıda dökmek de tercih edilebilir, sen sus kalemin konuşsun misali. Ancak hem dilden hem de elden dökülmeyen kelimeler çoğunlukla insanın içine dert olarak oturur. Çünkü bazı kelimeler, cümleler vardır, öyle ya da böyle dışarı çıkmak zorundadır.
Gündüz boşluğu olmayan, iş yoğunluğu nedeniyle yazmaya uygun vakit bulamayan yazarların, daha uygun zaman dilimleri olan akşamın geç saatlerini, yazmak için kendine ayırmasıdır.
Kişinin eğitim hayatı süresince yaşadığı olaylardan hafızasında yer eden, bazen kişinin bizzat öznesi olduğu, bazen de sınıf arkadaşlarının başına gelen, kişide iz bırakan öğrencilik yıllarından kalma anılarıdır.
Özellikle sınıf buluşma günlerinde bu anılar karşılıklı havada uçuşur ve buluşmanın temel konusu olur. "Kimyacı laboratuvarda deney yaparken şöyle olmuştu", "fizikçinin sınavında kimse kalem oynatmamış, sınavı iptal ettirmiştik", "matematikçi ile iddiaya girmiş, hoca kaybedince hepimize gofret almıştı" gibi genelde gülerek anlatılan, kişide "hey gidi ne güzel günlerdi" dedirten anılardır.
Müzikte usta olan kişilerin orkestrası ile birlikte canlı canlı şarkılar, türküler söyleyerek, coşkulu bir ortam oluşturarak, dinleyiciyi mest etmesi, eğlendirmesi, keyifli anlar yaşatması durumudur.
Şuan star tv'de kuzeyin oğlu volkan konak programı bunu yerine getiriyor.
Çok yavaş ilerleyen hatta hiç ilermeyen işler için kullanılan ifadedir.
Kara kaplumbağaları çok yavaş hareket ederler, saatte en fazla 0,17 km yol alırlar. Ancak hayvan camiasının en yavaş hayvanı kaplumbağa değildir. Bahçe salyangoz, sloth, deniz yıldızı kaplumbağadan daha yavaştır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |