Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Tek başına, "Değerimin karşılığı bu kadar" anlamındaki kelimedir.
Ancak önündeki tamamlayıcı başka bir ön kelimemin yanında -etmek fiili görevini gördüğünde, bir bütün olarak bambaşka yapıya bürünür, öne gelen kelimenin uygulayıcısı benim, bunu ben yaparım anlamına gelir ve kısacık bir cümle halini alır.
Teşekkür ederim.
Tebrik ederim.
Rica ederim.
Arz ederim.
Temenni ederim.
İdare ederim.
Yemin ederim.
...
Bazı insanların ağzından kerpetenle bile söksen teşekkür ederim ifadesi çıkmaz, sanki teşekkür etmemeye programlanmış gibi. Halbuki en basitinden, markette para üstünü veren kasiyere bile teşekkür ederim demek, yüzde tebessüm oluşmasına vesile olur, anı güzelleştirir. Özellikle Teşekkür ederim, tebrik ederim, rica ederim gibi ifadeleri kullanmakla dil aşınmaz, bilakis hoşluk katar.
Son zamanlarda özellikle pazar akşamları, netflixte, kendimi ne izlesem diye düşünürken, karşısında izlerken bulduğum sinema türüdür. Hâlâ çok fazla sayıda izlememiş olsam da, türünün iyi örneklerine denk geldiğinizde, eğlence garantili, çoğunlukla dram ağırlıklı, özellikle müzikleriyle kendine has renkli bir yapısı olan filmlerdir. Çok Bilinen hint filmlerinin dışında, izlediklerim arasında yer alan Tumbbad, Hıçkırık, anne, Mimi, habersiz, Dunki, bitmeyen sınav aklıma gelen güzel hint filmlerinden bazıları.
Dip not: izlediğim hemen hemen tüm hint filmlerinde hindistan'daki adalet, eğitim, insan hakları gibi sistemlerin eleştirisi var ve ülkelerini kötü göstermekten çekinmiyorlar. Bu açıdan da takdire şayanlar.
Adalet sisteminin, normal vatandaşı "hakimim, savcıyım, polisim" diye kandırıp, korkutarak, dolandırdıklarını tespit ettikten sonra, yakalayıp tutukladıkları dolandırıcı kişilere uyguladığı ceza nedir? Kaç yıldır bu dolandırıcı haberleri gündemi meşgul ediyor ve caydırıcı hiçbir ceza uygulanmadığı için, zannımca bir süre sonra salıverilip, kaldıkları yerden, insanları boşluk anlarından yararlanıp kandırmaya devam ediyorlar. Hakim, savcı ya da avukat kendisi dolandırılsa, en ağır cezayı vermeye çalışır ama. Dolandırıcılara Gerçekten ciddi cezalar verildiği bilinse, en azından böyle mantar gibi türemezlerdi, sistemin boşluklarına bu kadar kolay sızıp, kötü niyetlerine insanlar kurban edemezlerdi. Hukuk sisteminin yetersizliğine bağlıyorum bu durumu.
Bu sene yarın kalkacağımız sahurla başlayacak olan bu ramazan ayının da hayırlara vesile olmasını, bereketinden, huzurundan, güzelliklerinden nasiplenebilmeyi ümid ederim.
Ramazan ayı, paylaşım ayıdır, sabır ayıdır, nefsini, iradeni yönetebilme ayıdır. Çocukluğumuzdaki kalabalık iftar ve sahur sofraları mazide tatlı bir anı olarak kalmış olsa da yeni anıları biriktirmeye vesile olacak olan zaman dilimidir. Tüm inananların, ramazan ayı mübarek olsun.
Mâdeni paraların metal ve alaşımlarından üretildiğini düşününce metalik kelimesinin, metelik kelimesine evrilmesine şaşırmamalı.
Ayrıca mâdeni paralara "demir para" dense de, paralarda metal olarak demirden ziyade, nikel, bakır, çinko, alüminyum gibi metaller ve alaşımları daha çok kullanılır.
altın ve gümüş metallerinden yapılan paralar da her ne kadar metalik olsa da metelik anlamı taşımayacağı için onları en sona bırakıyorum.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.
En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.
Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |