Türkiye'nin memur portalı

Bir sıvının yüzeyini genişletmek için birim alan başına gerekli olan kuvvettir. Çünkü sıvılar en küçük yüzey alanı işgal etme eğilimindedirler. Bunun nedeni sıvı içindeki sıvı molekülleri komşu sıvı molekülleri tarafından her yöne çekilirken, sıvı yüzeyindeki moleküller sadece yüzeyin altındaki moleküller tarafından içe doğru çekilirler. Böylece sıvı damlacıkları yüzeyde, top şeklinde, yuvarlak bir şekle sahip olur.

Bazı böceklerin su yüzeyinde batmadan yürüyebilmesi, belli bir yükseklikten suya atlandığında suyun beton etkisi yaratması yüzey gerilimi ile açıklanır.

Özellikle sayfiye yerlerinde günü birlik piknik yapmak, denize girmek için ya da kamp kurmak için hayvanı ile birlikte gelip, özellikle köpeğini orda bırakarak evine geri dönen insanların acaba hiç mi vicdanları sızlamaz. demek ki o canla bağ kurmayı becerememişler.

Normalde evde yaşamaya alışan cins cins köpeklerin, sokakta yaşamaya adapte olabilenleri hayatlarına devam ederken, muhakkak ömrü buna yetmeyenler de oluyordur. Şile'de görev yaptığım süre zarfında bu duruma bizzat şahit olmuştum. Özellikle kışın insan başına nerdeyse bir köpek düşecek kadar başı boş gezen köpek fazlalılığı vardı. Hala öyle midir bilmiyorum ancak inşallah insanlar geçici bir heves için, sırf çocuklarına hediye olsun diye satın alıp, bu şekilde canları sıkılınca, ilgilenmesi zor gelince doğaya terk etmiyorlardır.

Söğüt ağacı kabuğunda bulunan salisilik asit, dünyada en çok bilinen ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaç olan aspirin(asetilsalisilikasit) eldesinde hammadde olarak kullanılır.

İlkbaharda çiçek açan ağaçların renk cümbüşünü görebilmek,

Yazın sıcağında terlemek, kışın soğuğunda üşümek, sonbaharda yağan yağmurlarda ıslananilmek,

sokakta hiç tanımadığın bir çocuğun sana bakıp o tatlı gülüşüne şahit olabilmek,

hiç tatmadığın yiyeceklerin lezzetini tadabilmek, içmediğin suları içebilmek,

Gerçekleştiremediğin hayallerin gerçekleştiğini görebilmek,

hiç tanışmadığın insanlarla sahici ve samimi dostluklar kurabilmek,

hiç tutmadığın elleri tutabilmek,

hayatının aşkı ile karşılaşabilmek,

zaten karşılaştıysan bu aşkın tadını doyasıya yaşayabilmek,

hiç görmediğin yerleri görebilmek,

hiç uyumadığın yerlerde uyuyup mutlu bir sabaha uyanabilmek,

hiç girmediğin sularda yüzebilmek,

Fazladan bir kişinin daha hayatına dokunabilmek

Ve daha pek çok sebep için tüm zorluk, sıkıntı ve üzüntüye rağmen yaşamaya devam etmek gerekir.

Hocam şuanki sistemde, feni seçen 11. Ve 12.sınıf öğrencileri için bile fizik kimya biyoloji dersleri seçmeli ders statüsünde. Gerisini siz düşünün.

O haberi ben de okudum, yalnız benim okuduğum içerikte bölüm başı maaliyetlerin nerdeyse 10 milyon tl yi bulması sebebiyle, yazın, haftanın yedi gününe yedi dizi uygulamasından vazgeçilip, daha sınırlı sayıda dizi çekileceğini ifade ediyordu.

En son izlediğim dizi yaprak dökümü olan biri olarak, bu haber dizi izlemeyen biri için, yani benim için çok da önem arz etmeyebilir, hatta mevcut dizilerden rahatsız olan, kaliteyi düşük bulanlar için iyi bir haber olarak da görülebilir ancak ekmek parasını dizi sektöründen kazanan kişiler için üzücü haber diyebiliriz.

Tabi bununla, bir bölüm için milyonlarca lira kazanan, aldığı paraları ne kadar hakettikleri tartışılır olan, şarkıcıdan, mankenden bozma başrol oyuncuları kastetmiyorum. Sırf başrol kadın ya da erkeği popüler biri seçtim, bu dizi tutar diye mantık yürütenlere, hiç mi akıl veren yoktur, anlamıyorum. Senaryo, müzik, yan roller gibi daha bir sürü öğe varken, iki çok güzel kadın ve erkek başrol seçtik diyip, izleyiciler kesin izler diye düşünmenin cezasını, Figüranından tutun, çaycısına, kameramanından tutun, makyözüne kadar, dizi sektöründe çalışan emekçi binlerce kişi var, bunlar çekiyor. Kalitenin düşmesi ancak maaliyetlerin yükselmesi, en çok işinde, gücünde olan bu kişileri zarara uğratacaktır.