Türkiye'nin memur portalı

hangi sanat dalında, hangi role girerse girsin benim için bir demet tiyatro'nun efsane "saldıray abi"si olarak kalacak usta oyuncu.

şaka gibi, neresinden tutsak elde kalan başlık.

yahu arkadaşlar, öncelikle burası sizin siyasi propagandanızı yapabileceğiniz bir mecra değil. gündeme dair değerli(!) fikirlerinizi forumlarda veya benzer yerlerde dile getirip, alkış veya küfür toplayabilirsiniz. ama burada değil.

sonra, hitler gibi, tarihin lanetlediği bir kan emiciyi şakayla bile olsa (öyle olduğuna inanmak istiyorum) övmek neyin nesidir? dünyada, kendini faşist kabul eden bir takım gerzekler dışında bu herifi sempatiyle anan aklı başında bir güruh yok. saygı duyan yok. ama her nedense, bizim memlekette hitler sempatizanlığı almış başını gidiyor. bunun pek çok sosyo kültürel ve siyasal nedeni olsa da, sıklıkla karşılaştığımız sebebi lümpenlik ve cahillik...

ayrıca hitler'in sabun yaptıkları "hain" miydi ki entryde bütün hainleri ifadesi geçiyor? yazara göre o zulme uğrayan yahudiler toptan hain kabul edilmiş anlaşılan. kime göre hain bu insanlar? ne yaptılar hain sıfatını hak etmek için?

tıbbi deneyler yapmak da neyin kafası? bu nasıl bir nefret ve hadsizlik ki, bir diktatörün, sırf diktatörlük olsun diye bir millet üzerinde "tıbbi deney" yapması mazur görülebiliyor? bu ne vahşet yahuu?

özlemek nedir peki? kimi özlüyosun? ne için özlüyosun? tanıdın mı o adamı, yanında bulundun, ekmeğini yedin, çorbasını içtin de bizim mi haberimiz yok? özlemek için tanımak ve sevmek gerekmez mi? yazarın tanımadığı ortada ama sevgisine kuşku yok! bu nasıl bir patolojik haldir anlayan beri gelsin...

duygusallıktan kırılıyosunuz, bu kadar duygusal olduğunuz halde asmaktan, kesmekten, yok etmekten de bahsedebiliyosunuz üstelik. bu nasıl bir kafadır arkadaş, bu neyin yoludur.

şakayla bile olsa hitler ve avanesine sempati besleyene sağlıklı bir gözle bakmazlar dünyanın hiçbir yerinde. nırveç'te elin hitler özentisi yamyamı onlarca masumu katlettiğinde de mi sevindiniz ey hitler hayranı duygusal ve cahil kafalar? eğer sevinmediyseniz şimdi bu ruh halinizi neyle açıklayacaksınız?

yok eğer sevindiyseniz, zaten başka sorum yok, olmaz da!!

olayın vahameti ve acısı insan olan herkesi derinden yaraladı kuşkusuz. fakat ben sadece başlığın yanlış açıldığını dile getirmek için yazıyorum.

zira, başlığın sözlük kurallarına aykırı olmasının dışında, objektiflikten uzak olduğu da ortada. bunun yerine "6 eylül 2015 dağlıca baskını" veya saldırısı veya daha nesnel bir başlık girilebilir ve duygusal nitelikli kişisel görüşler de bu başlığın altında tartışılabilirdi. hem ayrıca, böyle bir başlık açılarak sadece dağlıca'da saldırı olmuş da veya diğer saldırılarda şehit olanlar bundan daha değersizmiş gibi (haşa) bir anlam da çıkabilir, çıkartılabilir. dağlıca'da yüreklere ateş düştü de şemdinli'de düşmedi mi denilebilir ki bu en çok şehit yakınlarını üzecektir haliyle. yani her açıdan problemli bir başlık olmuş dediğim başlık.

(tanım yapma zorunluluğu da eleştirilmesi gereken bir diğer konu, yeri gelmişken belirtelim.)

işte bu ve bunun gibi sözlük formatına uymayan başlıklar yerine daha genel ifadeler içeren konular açmak hem derli toplu yazışmayı getirir hem de sözlüğün objektifliğini artırır diye düşünmekteyim.

Hayatımın bir döneminde başıma gelen, Allah düşmanımın başına vermesin dediğim durum.

Hele bir de meraklı ve sonradan görme bir evsahibiniz varsa durum tam bir işkence halini alır. Benimki bigün bana "gece geç saatte kalkıp mutfağa gidiyosun. Uyku mu tutmuyor, hayırdır?" dediydi. Yuh artık ihtiyar, sanane allasen deyivercek oldum da diyemediydim. Şaşkınlık ve kızgınlıkla geçip gidecektim de dayanamayıp "Yerleri ahşap yapmasaydın duymazdın" deyiverdim. Bişeyler geveledi arkamdan ama efendiliğimi bozmayıp yürüyüp gittim. Zırt pırt kapıya dayanıp, apartmanın ve mahallenin genel ahlak kurallarını hatırlatmak da rutin işlerindendi beyefendinin. Bak hatırlayınca bile gerildim.

Bunların bir de kadın versiyonu olur ki onlar da evlere şenliktir. Şenlik dediysem lafın gelişi yani.

dağ fare doğurdu söyleminin vücut bulmuş hali.

böyle sözleşeceksen hiç sözleşme memur-sen. valla sözleşme. bırak dağınık kalsın.

verilen zam değil sadece enflasyon karşısında memurun maaşını sabit tutmaya ayarlı bir oran o kadar. beklenen enflasyonun zaten %10 'un üzerinde gerçekleşeceği aşikar. bu durumda bu yapılan zam mı oluyor yani? kamuda en düşük maaş alan genel idari hizmetler (gih) kadrosu için özel bir düzenleme yapılmasının zamanı gelip geçmedi mi? işçilerde en düşük ücret alanlara iyileştirme zammı yapıldı bu gih personeline de yapılamaz mıydı? memurlar arasında sınıf ayrımcılığı yapılıyorsa bilelim biz de ona göre davranalım. değişik sınıfta ve ünvanda iyileştirme zamları yapıldı her seferinde. ama iş gih personeline gelince mali dengeler, 2023 projeleri vs. bahane ediliyor. grev hakkımız da yok ki arkadaş. şöyle geniş geniş bi iş bırakma eylemi yapabilseydik böyle mi olurdu??