Türkiye'nin memur portalı

özü sözü bir yazar.

fırıldak ve çift karakterlilerde alerji yapar.

siyah deri kıyafetler de giyiyorlardır kesin,

kırbaç da var mı kırbaç?

dediğim konu, vahim olay, ramazan barış ve huzuruna(!) gölge düşürmüş elim hadise.

zaman zaman burada dile getirdiğimiz bir gerçek.

ancak son dönemde iyice ayyuka çıktı bu durum.

inancına saldırıldığını iddia eden bir takım kimselerce sözlük okunmaz bir yer haline getirilmeye çalışılıyor.

tartışma adabından yoksun,

iki laftan sonra ağzı bozulan,

iki cümleyi hatasız art arda yazamayan tipler kendilerini entelektüel olmakla, vatansever, milliyetçi, mukaddesatçı olarak tanımlıyorlar. daha kendi ana dilinde kendini ifade edemeyenler, en çok kendilerinin sahip çıkması gereken, anasından öğrendiği tertemiz (haydi kutsal da diyelim) bu dili kendi cahillikleriyle kirletiyorlar. uyaran artiz, kendini bişey zanneden, ukala, bilmemne oluyor da kendileri hala en doğru, en güzel, en ahlaklı, en namuslu, en dinli, en en en en bişey oluyorlar. bu işin bir yönü. gelelim diğer yönüne.

yine son zamanlarda gördüğüm bir tehdit havası var bu sözlükte.

başlıkta kültür dedim diye iyi bir şey zannedilmesin bazılarınca,

bu son derece vahim sonuçlar doğurabilecek, huzursuzluk ve tiksinti yaratacak bir sürecin başlangıcı.

herkes, hepimiz bir klavye vasıtasıyla fikirlerimizi, duygularımızı, zevklerimizi, nefretlerimizi paylaşıyoruz burada. sözlük veya forum, veya bir başka sanal ortam fark etmez, hepimiz deşarj olmak adına yapıyoruz bunu.

ama aradan birileri çıkıyor, kasıtlı olarak ortaya bir bomba bırakıyor, çirkin diline, kararmış kalbine yakışır bir şekilde insanların hassasiyetlerini deşiyor, bilerek ve isteyerek hır çıkarıyor.

şu sözlükte trollük yapmak sıkıntı değil. trollük müessesesi eğlenceye veya gırgıra hizmet ettiği sürece beni rahatsız etmiyor. bazen ben de bir yazara sataşıyorum, kızdırmaya çalışıyorum, eğleniyoruz katılan diğer yazarlarla beraber. burası babamızın malı değil, hepimiz eşit ölçüde kullanabiliriz burayı. bu, kime, neden dert oluyor?

ben bu sözlükte, zaten az olan yazar kadrosuyla huzur içinde, tehdit almadan, linç edilmeden yazmak istiyorum. çok şey mi istiyorum?

neden siyaseten hep benzer kafalar, yine siyaseten beğenmedikleri yazarlar hakkında iftira kampanyası başlatıyorlar? ben aklımdan veya kalbimden geçen bir düşünceyi entri haline getirince neden terörist, pkklı, fetöcü, pydci bilmem neci oluyorum? neden?

haydi böyle ilan edilmek bir yana,

insanların yazdıklarına tartışma kültürü içerisinde cevap verip orada noktalamak veya konuyu derinlemesine araştırıp daha sonra devam etmek yerine "sen görürsün, seni mahkemeye verecem, savcıya da anlatırsın, ensenizdeyim pis törörüstler" gibi ilk okul çocuğu ayarında tepkiler veriliyor?

istiyorsunuz ki insanlar sizin fikrinize, ideolojinize, dininize aykırı bir şey söylemesin.

istiyorsunuz ki insanlar sizin anlamsız, başı sonu, yüklemi öznesi belli olmayan, anlatım bozukluğu dolu entrilerinizi okusun sadece. sizi de özel mesajla tebrik etsin. karı-kız, iyi-kötü üç beş bir şey düşsün, yolunuza bakın, çorbanız kaynasın...

istiyorsunuz ki, tek ses çıksın her yerden, muhalefet ölsün, siz, kafanızın içine yerleştirilmiş, sorgusuz kabul ettiğiniz köhne fikirlerinizle, durgun zekanızla devam edin çok şey biliyormuş gibi görünmeye, malumatfuruşluk etmeye...

bakın tekrar söylüyorum, ben bunları iddia ediyorum diye kendimi sizden üstte görmüyorum. sizi eziklemek, aşağılamak, hor görmek için, kızlara küçük düşürmek için yapmıyorum.

benim fikrim bu diyorum sadece. siz de karşı argümanla gelin, içinizdekini dökün, beğenmediğimiz şeyler duyalım karşılıklı ama burada olan burada kalsın. kavgada dayak yeyip anasına babasına koşan bebeler gibi davranmaktan vazgeçin. sırtınızı yargıya dayamak, yargının her zaman sizi destekleyeceğine inanmak duygusu size bunları yaptırıyor. ideolojiniz sizi haklı kılıyor. yargının arkanızda duracağını bilme konforu içinde yaşamak sizi böyle yapıyor.

güce tapıyorsunuz.

savcıların hakimlerin de sizin gibi düşüneceklerinden eminsiniz çünkü,

kızdırıp kızdırıp hedefe koyduğunuz birini zorla terörist ilan edip sonra teröristlere layık şekilde cezalandırılmalarını görmek için ellerinizi ovuşturuyorsunuz. linç etmek için delil toplayıp, haklıyı haksızı düşünmeden insanların fikirlerini söyleyebilecekleri tek yer olan sanal mecraları da bitirmek istiyorsunuz. bunun adı faşizmdir.

ama yüzünüze faşist deyince bozuluyorsunuz.

bu ne yaman çelişki böyle?

yazacaklarım elbet daha çoktu fakat burada kesmek istiyorum. derdimin anlaşılmasına yeteceğini düşünüyorum. bu rezilliğe, bu linç kültürüne kendi aramızda bir çözüm bulamayacaksak ben müsaade istiyorum. her gün sil baştan aynı şeylerin yaşandığını görmek, yaşamak istemiyorum. zaten çapı belli olan bir sözlükte kim ne istiyorsa onu konuşsun, küfretsin, assın kessin...

zamanının çok çok ötesinde eğitim veren, amaca yönelik, pratik, masrafsız, köylünün ve köylerin kalkınmasını sağlayacak dinamikleri oluşturmuş, kinyas kartal gibi bir ağa torununun zoruna gittiği için dönemin demokrat parti iktidarınca akla hayale sığmayacak argümanlar öne sürülerek çıkarılan bir kanun değişikliği ile kapatılmış eğitim kurumlarıdır.

bugünün zırcahil, eğitimsiz, ağa torunu olma özentili ideolojik kışkırtıcı tiplerince bilip bilmeden çamur atılmaya çalışılıyor.

merak edenler önce bir kinyas kartal'ı araştırsın da, sonra buraya dil uzatsınlar.

elli bin oy uğruna ya rab, ne güneşler batıyor.

#16a1

eğer doğruysa noktayı koymuş entridir.