Türkiye'nin memur portalı

etrafımızda bolca bulunan tiplerdir.

her lafta, her espride, her durumdan gelişmemiş, fallik döneme ait kalıntılarını kusar dururlar boyuna.

sevgisiz kaldıkları, karşı cinsle insanca ilişki yaşayamamış (ilişki dedim abovvv), nerede bir fırsat bulsa içinde biriktirdiği hıncı ve öfkeyi kusar böyleleri.

pek çoğunun bastırılmış cinselliği buna sebep olur. aile ortamında o ayıp, bu cıss, ateşlerde yanarsın bak diye tehditlere maruz kalmalarından mütevellit bilinç altlarında merak duydukları, içten yanmalı motor gibi yandıkları tüm cinsellik ürünü şeyler ilk fırsatta meydana çıkıverir. bu gerek sözlükte bir başlık, bir entri olarak kendini gösterir, gerekse de sokakta, metroda, otobüste bir taciz olarak...

her iki durumda da tedavi gerektiren bir kusurdur bu.

60-70 yıllık ömürde insan karşı cinsi tanımadan, cinselliğini sağlıklı yollardan yaşayamadan geberip giderse yazıktır. heves kursakta, el böğürde kalır. yazıktır.

benim yaptığım.

sabahları sorun olmuyor ama öğlen veya öğleden sonra söyleyince tuhaf karşılanıyor.

içemeyenlere dert olmuştur.

bir de hava attığımızı söylerler. sakın o aşağılık kompleksinizden kaynaklı olmasın?

hayır yani bunun övünülecek neyi var allahaşkına?

şahsen bir kaç yıldır şeker kullanmıyorum. ama göğsüme yazdırıp da gezdiğimi gören olmamıştır. yahut da formasını yaptırıp sahalarda koştuğumu falan. eminim ki çayı şekersiz içen kimse bunu yapma gereği duymuyor. siz üzerinize alınıyosunuz gibime geliyor.

ne yani, sabah dişlerinizi fırçaladığınızda hava mı atıyosunuz mesela?

ilginç.

"aranızda aidatları ödemeyenler var" sözünü akla getiren ex-yazar talebi.

gidiyorum, bak giderim, aha da gitmek üzereyim, biraz daha saçmalayıp öyle gideyim, bakın nasıl da 36 dakikalığına gittim ama?, idal al beni al al diye diye sonunda kovdurdu kendini.

güle güle gazman...

yeni nickinle geldiğinde tarzını biraz değiştir. renk verme bir süre. bi de imla kurallarını öğren.

kib.