Türkiye'nin memur portalı

haberin en altında bulunan "devamı için tıklayınız" linkinin çalışmadığını da söylemiştim yorumda. neyse ki onu düzeltmişler. artık tıklanabiliyor. e şehit kaymakamın ismini merak edenler de bir zahmet tıklasınlar linke canım. azıcık gayret etsinler.

haber yazmak bedava ama okumak emek ister diyy mi ya?

tanım: ne yaparsa yapsın, başlığın bir bkz. olarak kullanılmasına engel olamayacak bir çakma haber sitesinin sahip olduğu kimlik.

spoiler

bugün olaya konu olan haberin linkini koymayı unutmuşum. kendi başlığına peş peşe entry giren yazar olmak istemezdim. özür.

tanım:

"habere konu olan şehit kaymakamın adını neden yazmadınız, böyle mi habercilik yapıyosunuz?" sorumu haber altına yazdığım yorumla sormayı denediğimde, yorumun yayınlanmaması üzerine yüzleştiğim gerçek.

evet, gün gibi bir gerçek.

sağdan soldan, gazetelerden, haber sitelerinden aşırdıkları, uyduruk bir başlık ve görsel koyarak olduğu gibi yayınlamaktan çekinmedikleri haberlerine yapılan eleştiriyi yayınlamaktan çekiniyor memurlar.net. korkuyor kısacası.

evet korkuyor haber sayfalarının editörleri, yöneticileri bilmemneleri. yayınladıkları haberi okumadıkları belli, aceleyle, yalapşap iki paragrafa ayırıp, nasılsa kimse sonuna kadar okumaz diye düşündükleri haberlerine eleştiri yorumu yazıyorum ve yayınlanmıyor.

diyeceksiniz ki evet, yayınlanmıyor çünkü neden senin eleştirini yayınlasın ki diye düşünen saf, yüreği temiz, hiç bir kötülüğün kendisine uğramadığı, herkesi kendisi gibi iyi niyetli ve ahlaklı sanan arkadaşlar olabilir aranızda. ama kazın ayağı öyle değil işte. madem habere yazılan yorumları okuyup süzgeçten geçirip öyle yayınlayan bir mekanizman var sayın memurlar.net, o halde haberi düzgün yazıp insanları salak yerine koymayan editörler de bulabilirsin değil mi? kaldı ki küfür de etmiyorum o yorumda, hakaret de etmiyorum. medenice, yapılan yanlışa işaret edip düzeltilmesini istiyorum. ama yanlış düzeltilmediği gibi, kulağının üzerine yatmaya devam ediyor memurlar.net. sizleri salak yerine koymaya devam ediyor yani.

daha önce de benzer bir durum için şu entriyi yazmıştım: #154j

haberin linki spoilerda duruyor, merak eden bakabilir. o haberdeki yanlışı da dile getirdim. görseli yanlış seçmişsiniz, o şahin bu şahin değil, haberde fatih şahin diyosunuz, görselde m.ali şahin var deim ama dinletemedim. hala aynı yanlış haber memurlar.net'in utanç tarihinde duruyor.

neyse ki sözlüğe yazmama engel olamıyorlar. burada anında görüntü yapabiliyoruz şimdilik.

tanım mı?

gün gibi bir gerçek!

kaç kere diyorum kafan güzelken twit atma diye, dinletemiyorum.

tanım: uyuz gömlekler giyen adamın kafasını kullanmadan söylediği söz öbeği.

bakmayın öyle şaheser, yirminci yüzyılın en iyi romanlarından falan dendiğine, son derece demode, sıkıcı, kanser edici bir roman.

yazarı ingiliz virginia woolf. şu ünlü edebiyat eleştirmeni. saygımız sonsuz eyvallah da, bence bu opus magnumun sayılan eser olmamış abla.

bir kere "bilinç akışı" tekniği falan adamı canından bezdiriyor romanda. okuması zor bir metin. kitap nasıl başladıysa sonuna kadar o soğuk, sıkıcı, baygın, üst perde ingiliz snobizmini iliklere kadar yaşatıyor insana. ehh bu başarı sayılırsa başarılı bir roman evet. ancak ne bir bölüme ayrılmış, ne karakterden karaktere geçerken es verilmiş, hiç bir uyarı olmadan mrs. dalloway'den peter walsh'a, ondan mr. smith'e, oradan mrs. burton'a, arada tekrar bayan dalloway'e, en sonda hepsi birden (partide buluşuyorlar zaten) beyninizi iğfal ediyor sırayla. bilinçten bilince akıp kafanıza huni takıp yok mu beni öpen diye camı açıp avaz avaz bağırmak geliyor insanın içinden.

olay bir gün içinde yaşanıyor. sabahtan akşama varan bir günün içinde, bir düzine mr. ve mrs.'in hastalıklı zihinlerinde dolaşıp duruyorsunuz. bitse de gitsek modu devamlı "on".

arkadaş hediye etti diye okudum. kendimi zorladım, elime almışken bitireyim dedim ve bitirdim. ama geriye dönüp bir daha elimi sürmek bile istemediğim kitaplar listesine aldım bile. çevirmen tomris uyar yalnız. çok mu önemli? bence değil.

neyse, şimdi arkadaşa "sebebi neydi ki?" demeye gidiyorum.

byee.