Türkiye'nin memur portalı

en kallavi dram filmlerine bile taş çıkartacak yoğunlukta bir his yaşatır her iki taraf için.

devamlı surette gidilen mekan bir başkasıyla, üstelik hemen yanı başındaki cafe ile aldatılmıştır.

sıcacık sohbetlerin, beraber tavla şakırtılarına karışıp kah gülünen kah entel dozu yüksek bir sohbet esnasında sallanan başların, atılan nutukların unutulduğu, "ah ne çare, geldi başa bir kere işte" durumudur.

güzel günler geride kalmış, soğuk bir limonata bardağındaki buğuda yok olmuştur yaşanan duygular. böyle olması istenmezdi elbet ancak ahhh ahh ne çare işte...

göndermeyecektin o güzel garsonları o güzel atlara bindirip sayın mekan sahibi dost, göndermeyecektin...

onar kıvrak ne ayrıca?

beni hiç ilgilendirmeyen durumdur.

tebessümü de eksik etmeyim de alınanlar olmasın. tebessüm

hayatta başarılar dilenecek kızdır.

gün gelir o bıyıklarını alır elbet ama geride kalan o ize baka baka ne düşünür bilemem.

kesinlikle ete hissettiğim duygudur.

az pişmiş et, özellikle ızgara ise son derece lezzetlidir.

ete lezzetini veren suyu içerde kalacak şekilde sadece mühürleme suretiyle pişirilen bir etin lezzeti, pişmiş, suyunu salmış, kuru tatsız bir ete göre oldukça yerindedir.

çğnemesi ve hazmı da kolaydır.

bir kere önyargılarınızı kırıp az veya orta pişmiş bir et yeseniz ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.