Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
med-czrBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
havuz medyasının dört büyük kanalındaki ana haber bültenlerinden daha yüksek reyting oranına sahip haber bülteni.
azımsanmayacak kadar çok insanın seyretmesi bir önlem almayı gerektirirdi zira. nitekim yayın yasağı getirilerek üç gün boyunca ana haber saatinde belgesel yayınlama zorunluluğu getirilmiş. milli irade her yerde...
2018'in son gününden merhaba dediğim başlık.
acı tatlı, sıkıntılı, eğlenceli, veya kahredici bir yılın sonu bugün.
'yeni yıl yeni umut' demeyi çok isterdim fakat, yıllardan bir şey beklemeyi saçma buluyorum. içinde yaşadığımız çevrenin koşulları neyse ona tâbi oluyoruz ister istemez. dar kalıplardan çıkıp kendisi olabilenlere ne mutlu.
umarım yenisi eskiyi aratmaz. ama benim ummam bazı gerçekleri değiştirmiyor. ekonomik krizin ocaklarımıza incir ağacı diktiği şu ortamda, geleceğe umutla bakmak kolay olmuyor. yine de umudu yaşatmak gerek. devrimci düşünce ve çabayla hayata bakmak bunu gerektirir.
2019'un geriliklerin azaldığı, ileriye, aydınlanmaya bir arpa boyu da olsa yaklaşabileceğimiz bir yıl olmasını rappimden niyaz eder, tüm islam âleminin (tümü önemli. tümünün en iyi temsil edildiği yer memurlar.net dediler bana. kıps) noel ve kristmısını can-ı gönülden kutlarım.
selam ve dua ile...
islam literatürünün büyük çoğunluğu eski mezopotamya kültür anlatıları ve yahudiliğin müslüman din adamlarının "israiliyat" dedikleri şeriatından oluştuğu için günümüz mü'minlerinin kafasını karıştıran hayali varlık.
masallar eğlencelidir sayın okur. doğu kültüründe "mesel" denilen ders çıkarma, kıssadan hisse alma durumlarını edebi bir form içinde sunmaya yaramıştır yüzyıllar boyu... doğaüstü güçler, insan aklının almayacağı büyüklükte devler, gizemli şehirler, karanlık ve korkutucu ormanlar, konuşan kayalar, ağaçlar, hayvanlar falan masallarla dilden dile anlatılıp yaşatılmıştır. soğuk kış gecelerinde, yanan bir ateşin başında, topluluğun en yaşlı ama 'bilge' üyesi tarafından etrafına toplanan meraklı kalabalığa anlatılan, neredeyse tamamı uydurulmuş hikayelerden oluşan masalları dinlemek şüphesiz çok zevkli ve öğretici olurdu. düşünsenize, hayata karşı çok yabancı ve savunmasızsınız, yüce bir güce sığınmak istemeniz son derece doğal. o yüce gücün sizi koruduğunu düşünerek huzur bulmak, ona sizi koruduğu için tapınmak, gönlünü hoş etmek için kurbanlar sunmak, onun düşmanlarını düşman bellemek, onun sevdiklerini sevmek vb. sizin için son derece önemli uğraşlar olurdu.
evet, insan aklı ve hayal gücünün genel durumu böyleyken, şeytan ve şeytanlık kavramı 7. yüzyıl arap çöllerinde de oldukça popüler bir olguydu. zaten bilimden ve bilimsel bilgiden uzak arkaik toplulukların genel bir özelliğidir kafalarının almadığı konularda metefizik uyduruklara inanmak... şeytan da güya allah denen bir varlığa karşı gelip onun kullarını yoldan çıkarmaya yemin etmiş bir eski melek, bir yeni düşman oluverdi bu coğrafî/yöresel anlatı versiyonunda...
insanlar edebiyatı ve sonrasında bunun gücünü keşfettiklerinde, zamanla dünya daha farklı bir yer oluverdi. yazının da bulunmasıyla insanlar, başta taşlara ve kil tabletlere, sonra hayvan derilerine, ağaçtan elde edilen papirüs ve sonrasında modern kağıtlara, günümüzde de compact disklere yazmayı sürdürdüler. anlatılar, yazıldıkça nesilden nesile daha kolay aktarılır olmuştu. kalemi kuvvetli, hayal gücü yüksek, hitabeti de düzgün olan biri/birileri yazmayı sürdürdükçe, kendilerine inanan güruhlar buldular çevrelerinde. bu güruhlar kafalarının almadığı konularda öylesine merak doluydular ki, onları memnun edip paralarını almak tarihin bir döneminde oldukça popüler olmuştu. halen bu işten para kazananlar edebiyatın gücüne ve kalabalıkların cehaletine ne kadar şükretseler azdır doğrusu.
cennet, cehennem, hesap günü, allah, melekler, peygamberler, cin, şeytan ve türevleri gibi masal anlatılarına inanmayı sürdüren insanoğlu, hayatını boşa geçirdiğini anlayıp hatasından dönene kadar hiçbir zaman görmediği ve göremeyeceği bu kavramlara inanmayı sürdürecek ne yazık ki. onlar bu masallara inanırken birileri cebini dolduracak, birileri zevk ve sefa içinde yaşayacak, büyük bir çoğunluğu oluşturan kendileri de açlık, sefalet, cehalet ve acizlik içinde geberip gitmeye devam edecekler...
günümüz mü'minlerinin şeytanın nasıl olup da bir zaman melekler içinde yer aldığına/alabildiğine, ateşten(?) yaratıldığına, allah denen mutlak otoriteye karşı gelebilmeyi bırakın, bunu aklından bile geçirebildiğine (melekler sadece allah'a ibadet ve hizmet için yaratılan, iradesi olmayan, dolayısıyla düşünüp tasarlayıp eyleyemeyen zavallılar değiller miymiş yoksa), allah'la pazarlık yaptığına, cennette yaşarken kovulduğu halde nasıl olup da tekrar cennete girerek (yoksa meleklere rüşvet mi verdi?) adem ve havva şapşiklerini kandırabildiğine, onları cennetten dünyaya (cennet varken dünya ne ara var oldu?) göndertebilecek kudrete sahip olduğuna, o ve şakirdleri (öyle ya, 'şeytanlar' diye çoğulu da var) bütün bu yaramazlıkları yaparken allah denen mutlak gücün bundan habersiz olduğuna nasıl inanabildiklerine samimi bir cevap bulmaları gerekiyor. bu cevapları bulamadıkça koyun gibi güdülmeye devam edecekler zira. "ama sınav denen bir şey var, irade var, cüz'isi küllisi var" falan diye saçmalayacakları kumda oynamaya davet ediyorum. allah denen mutlak gücün hem yarattığına hem sınav yaptığına, hem de cazalandırıp ödüllendirdiğine inanmanıza üzülüyorum, acıyorum ben. "imanın nasip işi olması" felan diye başlık açıyorsunuz ve buna gerçekten inanıyorsunuz ya, vallaha billaha tillaha size acıyorum. hoş gerçi, siz ibrahim denen şizofrenin oğlunu keseceği sırada allah denen şakacının gökten koç indirdiğine, ayın ikiye yarıldığına/yarılabileceğine, kuşların ağızlarında ateşli taşlarla koca bir fil ordusunu yok ettiğine falan inananlarsınız. bi şeytan mı takıldı kafanıza? kıyamam...
islam'ın kelime anlamı teslim olmak ya hani? kabullenmek yani. yenilmek, aklının almadığı şeylerde, sırtını doğru diye inanılan herhangi bir şeye dayamak yani... siz gerçekten 'teslim olmuş olan/müslüman'sınız. aklınızı boş yere yük edip potansiyelinizi israf ediyorsunuz. eğer cehennem diye bir yer varsa, oraya en çok yakışan sizler olurdunuz. neyse ki yok da, geberip gittiğinizde azot döngüsüne karışıp karbon marbon üç gram faydanız oluyor şu sisteme... dirinizden insanlığa fayda olmadığı gibi, dayatmaya çalıştığınız yoz arap kültürü, güzele olan düşmanlığınız, zevksizliğiniz ve çıkarcılığınız zararın daniskası olarak insanlık hanenize yazılıyor.
şüphesiz aklını kullananlar için sonsuz işaretler vardır...
selam ve dua ile...
Allah kabul ederse az önce dibini gördüğüm şişedir.
Şimdi verdiği nimetler için şükür namazı kılmaya gidiyorum sayın suppo hocam. Kendisine selamlarımızı iletir, ellerinizden öperim inşaallah, Maaşallah, barekallah, biiznillah...
1. | sim.ya | |
2. | maskov87 | |
3. | Levla Hanımm | |
4. | Levla Hanım | |
5. | İnsallahmemurum | |
6. | Feslo Hanım | |
7. | bolsuic |
Omayraaa | 116 yeni konu açtı Son konu 27.12.2023 14:31 - 161 yeni entry girdi Son entry 04.02.2024 14:56 | takip etme | |
İDAL* | 58 yeni konu açtı Son konu 05.11.2023 03:52 - 360 yeni entry girdi Son entry 17.11.2023 21:58 | takip etme | |
maskov87 | 131 yeni konu açtı Son konu 12.03.2020 10:23 - 3,974 yeni entry girdi Son entry 15.06.2020 10:05 | takip etme | |
sofestai | 113 yeni konu açtı Son konu 12.04.2018 15:41 - 1,638 yeni entry girdi Son entry 13.04.2018 09:48 | takip etme | |
science63 | 1,460 yeni konu açtı Son konu 07.02.2018 01:13 - 7,191 yeni entry girdi Son entry 07.02.2018 01:13 | takip etme |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |