Türkiye'nin memur portalı

Şık bir spor ceket ile müthiş bir kombin yakalar.

Altınıza da jean pantolon ve bu mevsimde chukka bot da giydiniz mi sizden iyisi zor bulunur. Renk uyumuna dikkat tabi... kıps.

En basta Cumhuriyete ve insanlığın evrensel degerlerine düşman olan yobaz ve ahmak tayfanın kurtlandığı başlık.

Ahlakın kökenini 7. Yüzyıldan kalma kitaplarda ve insanlarda arayanlar, elbette mustafa kemal gibi bir şahsiyete düşman olurlar. Onlara doğrusunu anlatmaya çalışarak enerji harcamak israftır.

Ama, bu ülkenin sorumluluk sahibi, adlarını cumhuriyetin muhafazasından alan savcıları umarım gerekeni yaparlar. Burası ülkenin kurucu liderine dil uzatılacak yer değil çünkü. Kamiller sizi...

Kavramları birbirine karıştırmakta pek mahir olan dinci kafaların karşılaştırması.

Bu dinci kafalar böyledir sevgili romalılar, kavramları bağlamından koparıp kendi çıkarları için eğip büker, olaylara kırk (sayıyla 40) takla attırarak, kendi mantıksız argümanlarına, acız ve sefil söylemlerine malzeme ederler. E, hakkı tutup kaldırmayı görev belledigimden, bu kez de yanlışları düzeltmek isterim.

deve sidigi içme konusunu sonraya bırakalım. Daha önce bununla ilgili hadis-i şerife entrilerimden birinde değinmiştim. Aşağıya bakınız bırakırım.

Bir kere, yanlışları düzeltmeye "dışkı yiyen prof" tan başlayalım. Islamcılar böyledir, insanlara isimleri ile değil kendi uydurdukları sıfatlarla seslenmeyi severler. Bu da sünnettir

Peygamberleri de koskoca amr ibn hişam hazretlerine ebu cehil sıfatını "lâyık" görmüşlerdi. Okuma yazması olmayan biri için fazla cesur hareket. Geçelim...

Bu prof. A.m. celal şengör'dür. Ancak dışkı yememiştir (umarım). sadece terbiyesizlik yaparak ve haddini aşarak dışkı yemenin işkence olmadığı yönünde açıklama yapmıştır. Kendisi militarist bir postal yağlayıcı ve yağlayıcı bir kimsedir. Şahsen kendisini sevmem ve ekranlarda görmekten de hazzetmem. Ideolojik duruşunu beğenmediğim gibi, sahip olduğu bilgi ve birikimin onu bilgi yüklü bir eşekten farklı kılmadığını düşünürüm.

Elbette bilimsel çalışmaları, jeoloji alanındaki yetkinliği, yabancı dilleri ve entelektüel donanımıyla son derece önemli bir bilim insanidir. Her neyse, gördüğünüz gibi kendisi baslikta iddia edildiği gibi ne insan dışkısı yemiştir ne de yenmesinin insana şifa verdiğine dair bir şey söylemiştir. Sadece askere yaltaklık ve yalakalik etmek için ortaya konuşmuştur. Kısacası başlık yalandır. Gerçeği gizlemektedir.

Hem kaldı ki, celal şengör dışkı yeyin, hatta oranıza buranıza sürün, yatıp üzerinde yuvarlanin falan deseydi ben ve benim gibi allahsızlar ona acıyarak bakar, yazık kimin çocuğuysa diye hayıflanırdı. Ulan koskoca şengör böyle diyorsa vardır bir bildiği deyip kimse koştura koştura bok yemeye gitmezdi. Kapiş?

Oysa islamda durum tam tersidir. Bir kere deve sidigi içmek çöl bedevilerinde bir gelenek olduğu gibi, bu bedevi kültürden çıkan muhammed de deve sidiğinin şifa kaynağı olduğuna inanır ve içilmesini tavsiye ederdi. Bugün hala bu tavsiyeyi yerine getiren insanlar var. Inanmayan youtube'den istemediği kadar video bulabilir.

imdiii... bir tarafta deve sidigi öven ve şifa kaynağı olduğuna inanan biri diğer tarafta insan dışkısı yemenin işkence sayılmayacağını savunan biri... sorarım bu ikisi ayni şey midir?

Ayrıca ben bir allahsiz olarak ne deve sidiğinin şifa verdiğine inanırım ne da dışkı yemenin işkence sayilmadigina... ikisine de itiraz edecek yürek ve akıl var. Körü körüne sırf herkesin peşinden koştuğu biri bir şey dedi diye ona inanılmaz çünkü.

Ama kendi cahilliklerine bakmadan, üstelik iftira ve yalan ile hiç alakası olmayan bir konuyu sırf kendi ahmakça argümanını desteklemek için yanyana getirmek en hafif tabirle ayıptır.

Rappim kimseyi ahmak etmesin.

Selam ve dua ile...

Sıradandır.

Asıl mesele ağlarken film seyretmekte.

Sonra da suçu filme atmakta...

Ululardan ulu bir bilgeden duydum. Kıps.

Haddini bilmeyenlerle derdi olan bir avare.

Nemelazımcılara da bir o kadar ayar olduğu sır değildir.

Tanıdığıma göre sevgi arsızı. Ama yanılıyor da olabilirim. Zira, Kimsenin birilerini yakından tanıyabileceği kadar uzun değil hayat...