Türkiye'nin memur portalı

islamiyet öncesi arap yarımadasında yaygın bulunan ve hıristiyan kaynaklarca sapkın kabul edilen bir mezhep.

sapkın kabul edilmelerinin sebebi, meryem'e olan aşırı düşkünlükleri. onu teslisin bir parçası kabul etmeleri. hatta işi daha ileri götürüp meryem'e tapanlar bile var içlerinde.

bunlar sapkın bir grup dedik. bu inançları elbetteki bütün hırsitiyanları bağlamaz bu nedenle. yani bunlara bakıp "işte gerçek hıristiyanlık bu" denmez. öyel değil mi?

ama allah öyle demiyor. evet. koskoca(!) allah, bütün hıristiyanları meryem'e tapıyorlar zannediyor. nereden mi biliyorum? elbette kur'an'dan...

maide suresi 116. ayet ne diyor?: "Allah: Ey Meryem oğlu İsa! İnsanlara, «Beni ve anamı, Allah'tan başka iki tanrı bilin» diye sen mi dedin, buyurduğu zaman o, «Haşa! Seni tenzih ederim; hakkım olmayan şeyi söylemek bana yakışmaz. Hem ben söyleseydim sen onu şüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zatında olanı bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnızca sensin." yani?

yanisi şu ki, islamiyet öncesi arap yarımadasında konuşlanmış gafil hıristiyanlardan bazıları, meryem'e olan düşkünlüğü ileri götürüp onu tanrıça kabul etmişler, onları gören bedevi araplar da hıristiyanlık denen dinin böyle bir şey olduğunu, bütün hristiyanlar demek ki buna inanıyor diye düşünüp koskoca hıristiyan camiasını hepten meryem'e tapıyorlar zannetmişler. muhammed de buna dahil elbette. oysa biz biliyoruz ki "gerçek hıristiyanlık bu değil".

ve işte bu durum, kuran'ın muhammed'in sözlerini içeren kul yapısı bir kitap olduğunun yüzlerce kanıtından biri değildir de nedir sevgili mü'minler?

şüphesiz akıl edenler için bunda sayısız işaretler vardır.

selam ve dua ile...

benim durumum.

insanların yüzlerce, binlerce yıldır inandıkları atalarının dedelerinin dinlerinin tekmilinin birden yalan olduğu, bilmenin inanmak karşısındaki mutlak zaferini ilan ettiği son bir kaç yüzyılda, sevdiklerimin bir masalın peşinden canhıraş koşuyor olmaları beni ziyadesiyle üzüyor. daralıyorum bazen, yükseklere çıkıp haykırmak, yanlış yoldasınız ey insanlar diye bağırıp uyandırmak istiyoum onları kan uykularından. hayat boşa gidiyor çünkü, bir hayalin peşinde ömrünüz tükeniyor. ne varsa bu dünyada var millet uyanın, öteki dünya diye bir yer yok! cennet, cehennem, mahşer günü, allah, peygamber, melek...bunlar hep eskilerin uydurması. gel aç şu beynindeki gözü de sen de farkına var artık bu durumun. dinler boş. hepsi çöp...senin soyunun deli saçması hepsi...bırak bu kör, anlamsız düşünceyi de gerçeğin aydınlık dünyasına gel...

ama ne mümkün... benim gibilerin haklı oldukları elbet bir gün anlaşılır da, bu boşa geçen günler geri gelmez... yazık.

böyle bir durumda gel mutlu ol olabilirsen.

benim vazgeçemediğim bir uygulama.

evde biri olsun olmasın, sessizliği sevmediğimden sanırım, televizyon devamlı açık dursun isterim. reklam cıngılları dönsün, tartışma programlarında sesler birbirine karışsın, karışan sesler evin duvarlarında çınlasın dursun... ben evin neresinde olursam olayım bunu duymak hoşuma gidiyor. manyak mıyım neyim ayol?

Burada (#18i8) afedersiniz diyerek ironi yaptığını düşünmek istediğim yazar.

Aslında entrinin tamamı için geçerli bir iyi niyet barındırmak istiyorum.

Şakaysa komik değil, ciddiyse trajikomik zira...

İçene afiyet olsun, içmeyeni Allah affetsin dediğim şaraplı konu.

Olsa da içsek.