Türkiye'nin memur portalı

bu gibi mes'elelerde islamcıların söyleyip savunabilecekleri yegane argümanın (#183b) çok bekletmeden geldiği başlık.

bunu duyduğumuza göre artık rahatlayıp, "hakikatten yav, neden hiç araştırmamışız acaba" deyip, ardından tevbe istiğfar edip kelime-i şehadet getirmek suretiyle iman tazeleyeceğimiz an gelmiştir. yürü supporters aptes almaya gidiyoruz. aptes nasıl alınıyordu bi ara bakarız. araştırmak mühim...

hatmeoğulları kabilesinden, beş çocuk annesi bir şair.

islam peygamberinin azmettirmesiyle, miladi 624 yılında öldürülmüştür.

suçu ise muhammedin şairler ve sözü geçen kimseleri sırayla katlettirmesini eleştiren şiirler yazması... sıranın kendisine geleceğini nereden bilebilirdi?

bir gün mescidde, muhtemelen bir namaz sonrası sohbette muhammet lafı bu kadına getirir ve "kim beni mervan'ın kızından kurtaracak" der. orada bulunanlardan görme engelli adiyy el hatmi bu işe talip olur. o da hatmeoğulları kabilesindendir. engelinden dolayı bedir'de savaşamadığı için kendini borçlu hissettiği söylenir. borcunu bu şekilde ödeyebileceğini düşünerek kılıcını eline alır ve bir gece vakti esma'nın evine dalar. kucağında emzikli bebeği olduğu halde uyuyan esma'yı eliyle yoklayarak bulur, bebeği kenara iter ve kılıcını esma'nın göğsüne bastırarak sırtından çıkarır.

o gecenin sabahında namaz için mescide gider. biraz tedirgindir. peygambere esma'yı katlettiğini ama bunun için kendisine günah olup olmadığını sorar. muhammet de ona "o kadın için iki keçi bile toslaşmaz" der ve sırtını sıvazlayarak adiyy'i tebrik eder.

o sıra yanlarında bulunan ömer de adiyy'i tebrik eder ve gözleri görmeyen birinin bu işi yapmasının takdirlik bir durum olduğunu söyler. islam peygamberi de buna karşılık; "ya ömer, ona gözleri görmeyen deme, o gerçekleri görür" der ve ona "gözleri gören" manasında "umeyr" ismini verir.

muhammedin hicreti takip eden ilk bir kaç yılda, medine dolaylarında bu tip bir kaç cinayetin daha azmettiricisi olduğu tarihi kayıtlarda mevcuttur. bu cinayeti savunan müslümanlar çoğunlukta olmakla beraber, arkasından keçilerin bile toslaşmayacağı, kanının hesabını kimsenin sormayacağı kadar sıradan ve her şeyden öte, emzikli çocuk annesi bir kadından muhammedin neden bu kadar korktuğunu kimse açıklayamaz. tıpkı, kör bir adama dalga geçer gibi "umeyr" demek yerine, neden rabbisine dua edip gözlerini açtırmadığının açıklanamadığı gibi. bu da kör adiyy'in imtihanıdır besbelli. ne dersiniz sevgili mü'minler?

selam ve dua ile...

tevbe istiğfar edip şehadet getirerek mü'mine bir kul olarak ölmek isteyeceğine hala süfli işler peşinde koşarak cehennem çukurlarından irin, çıyan ve kor alevlerle dolu bir mezara girmeyi yeğleyen kafası karışık, mabadına ters oranda aklî gelişme gösterebilmiş bir zavallı beyanı.

yobaz tipi entri girme denemeleri bir, iki... mabadından da haberi vardır mutlaka. hatta kim kardashian deyince aklına ilk orası gelir.

tanım: yeni bir makyaj markasının yüzü olma çalışmalarına başlamış gibi görünen klasikleşmiş bir kim kardashian beyanatı, hepsi bu. kafa yormaya değmez.

daha çok haber siteliğine özenmeye başladığından beri göze çarpan bir hakiyykat.

başlıkları hatalı yazarlar, apostrofu yanlış yere koyarlar, virgülü noktayı karıştırırlar, söylersiniz bir de alınırlar... son derece kurumsal(!) olduklarından cevap verme tenezzülüne de girmezler üstelik. çaktırmadan hatalarını düzeltmeleri de olumludur ama. biraz daha çalışırlarsa kendilerine şirinleri gösterebilirim.

adamı o kadar bıktırdınız ki nasıl başlık açacağını, içine ne yazacağını şaşırttınız köftehorlar dediğim başlık kişisi.

misal, bugün ortamlara bomba gibi düşen (salladım) ankara'da bilmem kaç kilo kaliforniyum yakalandı haberini sizin yüzünüzden başlık olarak açmak yerine doğrudan "kaliforniyum" başlığı olarak açmış. tabi, alışık olmadığı bir şey olduğu için de yine kısa bir tanım yapıp bırakmış. e hani haber spoiler'ı? deseniz, "ne haberi, haber ne arar la sözlükte" tribine girdi girecek... ayarlarıyla oynadınız, bozdunuz sonunda.

ben kendisini böyle sevdiğimi fark ettim. bırakın dağınık kalsın.