Türkiye'nin memur portalı

allah allah, tanımadığım bir futbolcu mu acaba diye düşünüp başlığa içerleyerek tıklayanları sevindiren filozof.

(Burdan itibaren okumasanız da olur)

Aydınlanmanın hazırlayıcılarından, "ansiklopedi" yazarlarından, fransız nüfusuna kayıtlı bir feylesof.

Ampirik bir abi olup "eğitim şart" sloganının mucididir.

Haz'zetmeye bayılır, acıyı da işlevsel görür.

vatandaşı olmaktan onur gurur hatta hatta kıvanç duyduğumuz güzel ülkemizde, hemen hemen her iktidar değişikliğinde yeni gelenler hakkında yapılan bir çeşit amel defteri incelemesidir.

sen şu zaman böyle dediydin, şimdi bunu diyon gibi ifadelerle, son derece namusluca yapılır.

bazı yörelerde ille, elle, alla alla, oo la la şeklinde kullanılabilen çok anlamlı, çok şekilli, çok kıvrak bir şart ifadesi.

türkiye toplumu için söylenen ve medyanın da çarpan etkisi yaptığı acıklı durum.

hafızaya inanmıyorum ama bi balık var.

deyim ve atasözü gibi topluma mal olmuş sözleri kullanırken daha özenli olmamız gerektiğini gösteren başlıktır.

bizim burda böyle kullanılıyor diye literatüre girmiş şeklinin dışında kalan uyduruk deyimlerle iletişim olmaz, olsa da komik olur.

dil bilinicine sahip olmak için türk dili profesörü olmaya gerek yoktur. vatansever, milliyetçi, çocuklarına kullandığı dil'den başka bırakacak mirası olmayan memleket gençlerinin, en çok onların bu dile özen göstermeleri gerekir. gösterenlere de saygı duymaları gerekir. gerekir de gerekir.

iyi madem öyle,

"damdan düşer gibi" demeyelim de, "balkondan düşer gibi" diyelim,

"ok yaydan çıktı" demeyelim de "mermi namludan çıktı" diyelim,

"üç buçuk atmak" demeyelim de "üç tam 2/5 atmak" diyelim,

"can kulağıyla dinlemek" demeyelim de "dört kulağıyla dinlemek" falan diyelim öyle mi?

nasılsa bi yerlerde böyle söyleyenler de vardır.