Türkiye'nin memur portalı

"pkk terör örgütü değildir"

"öcalan,kürtlerin lideridir"

"sayın öcalan süreci hdp'den daha iyi okuyor"

"öcalan türkiye için bir şanstır"

"her yer yeşil, sarı, kırmızı" diye beyanlarda bulunanların akp milletvekili, akpli yazar, vali, idareci bilmemneci olduklarını bilmeden trollük yapmaya çalışanları gösteren başlık.

hele sonuncusu şimdilerde eski twitlerini silmekle meşgul hilal kaplan'a ait. pkk bayrağının rengiyle slogan atıyordu bir zamanlar.evet eğer okuyorsanız kendisini (ki okumayla aranızın bozuk olduğu bilinen bir gerçek ama) geçmişte ermenilere de kürtlere de hatta pkklılara da kol kanat geren açıklamalarını bilirsiniz. okumamışsanız da neyse ki internet var. buraya yazmayı becerebildiğinize göre bi zahmet google'a da yazın hilal kaplan ismini de görün bol keseden sevgi pıtırcıklığı yaptığı yazılarını.

zamanında pkk ciciyken şehit babasına salak diyecek kadar aşağılık olan yazarlar, şimdi şehitler için timsah gözyaşları akıtıyorlar. (bunu yapan da melih altınok. hani havuz medyasında kendini parlatan gazeteci bozuntusu.)

binnaz toprak'ı tanımam etmem. pkk için ne düşünür bilmem ama hükümet üyelerinin, destekçilerinin, yalakalarının ne düşündükleri ortada.

demem o ki kardeşler, enayi olmayın. binnaz toprak'ın laflarından daha ağırını, şeddelilerini kimlerin söylediği ortada.

okuyup anlayabilene elbet.

yazık!

"akrep gibisin kardeşim" diye başlayan, milyonlarla ifade edilen bir 'sürü'ye koyun olmakta yarışanları tasvir ettiği şiiridir nazım'ın.

yarışıyorlar evet, durduramıyoruz.

hepiniz bildirin tabi ya, ne olur bildirin, bildirmekte yarışın hatta.

toplumun geldiği şu noktaya baktıkça acıyorum. ne sünnisi alevisi kaldı, ne türkü ne kürdü... yazık şu bölücülerin oyununa gelip de o çok sevdiğinizi söylediğiniz ülkenizi kendi ellerinizle bölüyosunuz.

şikayet edin, ilgililere bildirin tabi ya, jurnalcilik yapın, gammazcılık yapın, iftiralarla süsleyin şikayetlerinizi, arkasından birbirlerinin kuyusunu kazan insanlarla doldu bu toplum sizin gibiler yüzünden. kendi algınıza göre, siyasi duruşunuza göre, ters olan her şeyi şikayet edin. tartışılmasın hiç bir şey şu sanal ortamda bile. gerçek hayatta zaten olumsuz bir eleştiri yapmayagörün, hemen linç edilmeniz vacip hale gelir. burada da linç edin. linç kültürü sardı her yanımızı. neyin doğru neyin yanlış olduğunu tartışamadan, sadece size söylenenlere inanmak kolaycılığını seçtiğinizden beri bu ülke berbat bir yola girmiş oldu. ucu karanlık bu yolun, tünelin ucu saçma bir yere çıkacak.

cebinizden birikiminizin çalınırken, her gün para birimin değer kaybederken döviz karşısında, iş güvencen elinden alınırken sessizce, kıdem tazminatların muammaya dönüşürken, mülteciler sarmışken dört bir yanını, geleceğin günden güne daha da flulaşırken güzel kardeşim, sen sadece ama pkk şeytanın başı, onu savunanlar da vatan hayini (hain 'y' ile) diye ağla ve ilgililere şikayet et e mi? her yerinizin düzgün galiba tek eksiğiniz lanet olası pkk kaldı di mi?

bu arada ışid vardı ne oldu onlara? pkk'dan daha makbul bir terör örgütü sanırım sizin nazarınızda. her gün bombaları patlatsınlar ama siz sadece gerzek pkk sevicileri görün, kendinizin ışid sevicilere dönüştüğünüzü görmeden...

not: anlamayan aklıevvel kendi makbul kardeşlerim için açıkça yazıyorum; pkk sevici değilim. sadece "siyaseten" kolkola girip de işler değişince tukaka edilen pkk için bu kadar kinleneceğinize etrafınıda olup bitenlere at gözlüksüz bakmayı deneyin diye sizi uyarmaya çalışanları düşman ilan etmeyin. bugün kara dediğiniz dün ak'tı. yarın ne olacağı meçhul. bu kafayla çok duvara toslarsınız sayın hükümet seviciler.

aman tanrımmm!

biri lütfen bunun doğru olmadığını söylesin??!!

kim yani bu raj raghunan mı paggunan mı ne bu adam, neyin nesii??

nerden biliyor bunu? kendisi bir hint fakiriyse eğer anlarım, kedi-ciğer meselesi sonuçta.

ama benim en az bir panda kadar depresif olmamı daha iyi açıklayan bir başka tespit duymamıştım şimdiye kadar. demek bundanmış...demek bu kahredici hüzün tam da bundanmış...

şimdi olay aydınlandı sayın fakir ve zeka yönünden nasipsiz sözlük yazarı arkadaşlarım...şimdi anlıyorum ben neden delicesine bedbaht, mutsuz ve huzursuzken sizlerin çılgınca, adeta yularından kurtulmuş bir karakaçan coşkusuyla oradan oraya koşturup fütursuzca ortalığa mutluluk virüsleri saçmanızın ardındaki gerçeği...işte şimdi gördüm "ignorance is bliss" mottosunun acı verici, sırtlan çehresindeki gülüşünü...

eğer yapmak gerekirse, tanım: zihnimdeki perdeyi aralayan tespit.

bazı kötü yazarların yazdıkları birbirinden kötü entrymsi şeyler için suçu atacakları ramazan'ın, bünyelerde oluşturması muhtemel olan kaygı.

içine kaygı konulan kılıf.

sonuç olarak sim.ya'nın normalde çok enfes olan, tadından yenmeyen o güzelim entrylerine ramazan dolayısıyla ara verdiğini/verebileceğini duymak...ooh mon dieu...bayramı iple çekeceğe benzeriz, tekrar o entrylere kavuşmak için... buna hepiniz hazır mısınız dostlar? dayanabilecek miyiz?