Türkiye'nin memur portalı

geçen seneye oranla neredeyse yüzde 100 artan ücretlerdir.

2016 kpss'ye bütün oturumlara girmek için başvuran adayın ödeyeceği ücret 220 tl iken, bu ücret 2017'de 420 tl olmuş durumda.

bir iibf'linin en fazla üç oturuma girebildiği düşünülürse ödeyeceği ücret 165 tl oluyordu. 2017'de ise iktisat mezunu bir adayın işine yarayacak puanlar alabilmesi için girmesi gereken oturumlar için ödeyeceği ücret 220 tl olmuş durumda. en asgarisi bu tabii ki.

zaten soru kalitesinde ve sayısında standardı tutturamayan bir kurum olan ösym bu sene de daha önce 40'tan 30'a düşürülen alan bilgisi sorularını tekrar 40'a çıkardı. bu sene de her soru için vatandaştan 1 tl istiyor.

bu arada "önden açılışı yapalım, ya tutarsa" kafasıyla hereket eden ösym, gelen tepkiler üzerine fiyatta yeniden düzenleme yapılabileceğini buyurmuş. yok yapmasaydınız yahu. 500 tl verip üstü kalsın demeye geliyordum.

yıllardır yaptığı sınavlar için piyasadan topladığı paralarla merkez bankası kıvamına gelen ösym'nin vatandaşı soyması durumu.

hiç bir pişkinlik göstermeden, "emeğiniz emanetimizdir" goygoyunun ardına saklanarak soruları servis eden, üstelik insanlara sınav güvenliği adı altında eziyet eden bir kurumdur ösym.

lokanta gibi sınav mönüsü olan, sınavların ücretlerini neye göre belirledikleri konusunda kendilerinin bile fikrinin olmadığı bir soyguncudur ösym.

sınavları tekeline almanın coşkusuyla gelenden geçenden, sınava girenden, sonuçlara itiraz edeceklere yahut tercih bildireceklere varana kadar herkesten para koparmaya çalışan asalak bir kurumdur bu.

yazık bunların eline düşene.

ama burası bir hukuk devleti olsa şeffaf bir şekilde hesabını vermek zorunda kalırlardı bu ücretlerin.

oysa şimdi pişkince fiyat belirleyip, girersen ekime girmezsen kasıma kurnazlığı ve umursamazlığıyla hareket edebiliyor.

yine itirazlar cılız kalıyor,

atı alan da üsküdar'ı geçiyor.

ağız dolusu yuhhh çekilmeyi en çok hak eden kurumdur benim gözümde.

bakınız bu bir dramdır.

ufak bir sürtüşmenin ardından sağduyusunu dinleyip özür dileme erdemi gösteren yazar.

ben de hatam olduysa özür diliyorum kendisinden.

yanlış anlaşılmalar olabiliyor maalesef sanal ortamda. mühim olan olayı büyütmemek.

dilim varmasa da yapmak zorunda kaldığım benzetme.

kurulduğu günden beri aksamalarla, tökezlemelerle, özentilikler ve ucuz reklam kaygılarıyla hareket eden, yazar seçiminde neredeyse hiç bir kriter barındırmayan memurlar.net sözlüğün geldiği şu noktayı daha iyi özetleyen bir ifade bulamadığımdan kaynaklı bu zorundalık.

elbette pek çok nedeni var bu durumun, başta editörler, moderatör ve yazar arkadaşları suçlamıyorum bunun için (trollük yapanlar hariç). yanlış bir zeminde kurulan sözlüğün doğru bir yere evrilmesini beklemek saflık olur. o nedenle kanıksadık, benimsedik, yazıyor ve takip ediyoruz nitekim. bu konuda söylenecek çok şeyi de bu nedenle burada yazıyı uzatmamak adına kesiyorum. çünkü bu başlığı açmaktaki amacım başka.

son günlerde yazdıklarıyla ne anlatmaya çalıştığını, nasıl bir kafaya sahip olduğunu, neden sevgisizlik ve yalnızlığına kılıf bulmak adına beyin yakan yorumlarını gelişigüzel serpiştirdiğini ve ettiği küfrü korkudan silip bir de utanmadan "silinmiş" geyiği yaptığını bir türlü "anlayamadığımız" biri ve onun gönüllü yancılığını yaparak şahsıma karşı bir ortak girişim kurmuş bulunan kıymeti kendinden menkul, yazdıklarıyla halet-i ruhiyesinin resmini sunan ve haliyle nickinden yoruma gerek bırakmayan birinin sergilediği şova tanık oluyoruz.

evet, ortada bir şov var. insanları gerizekalı yerine koymaya çalışan, fikirlere saygısı olmayan, söylenen lafı tersinden anlamaya meyilli, kısacası sorunlu tipler. trollük heveslerini alınca ya voltalarını alırlar, ya da başka başka nicknamelerle yeniden üye olup kaldıkları yerden "eğlenmeye" devam ederler. maalesef bu sözlüğün kaderi bu. ikisinin aynı şahıs olup olmadığı bile meçhul üstelik.

buraya bana ettikleri hakaretleri içeren entrylerinin kısayolunu kopyalamayacağım. malum, siliyorlar çünkü. ancak merak etmesinler hepsinin ekran görüntüleri mevcut (mucuk).

ben sözlüğün muhtarı değilim, herhangi bir idari görevim de yok. sadece güzel paylaşımlarda bulunup hoşça vakit geçirmek derdindeyim. yeri gelir siyasi bir başlıkta yorum yaparken, yeri gelir eğlenceli bir başlıkta muziplik yaparım. tıpkı tüm sözlüklerde olması gerektiği gibi. ama çamurluk edene de cevap vermeden geçmek huyum değildir. burası kimsenin babasının malı değil elbet ama dingonun ahırı da değil. biri lanlı lunlu küfürlü entriler yazsın, beriki can sıkıntısından saçmalasın, sonra da hakaret ve ağır ithamlarda bulunsun biz de ses çıkarmayalım he mi? kafanız da pek güzelmiş.

çok zorunuza gidince, en fazla özelden ana avrat küfredip sonra engellersiniz. daha öncekiler gibi. bak yaptın demiyorum, yapabilme istidanından bahsediyorum. kapiş?

hadi hayırlı tıraşlar...