Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
med-czrBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
daha yirminci yüzyılın başlarında, insan bireyinin hayatını asgari şartlarda devam ettirebilmek için hayvanlar gibi çalışması gerektiğini dehşetle fark eden kafka'nın insanlığa armağanı uzun hikayesinin adı.
gregor samsa karakteri üzerinden insanın giderek hayvanlaştığı bir çağda "durun silkelenin ve kendinize gelin" demek isteyen kafka'nın mizahi yönü güçlü bir "dönüşüm" hikayesi bu. bir sabah uykusundan gözlerini böcek olarak açan gregor'un başta toplumdan ve giderek ailesinden gördüğü tiksinti neticesinde "yalnız"lığa terk edilerek, dışlanarak ölüme gitmesinin özeti bu. asıl hayvanlığın para kazanmak zorunda olmanın, insanın en sıradan bir aile hayatı yaşamak için bile köle gibi çalışmak zorunda bırakılmasının edebiyattaki veciz hikayesi.
gabriel garcia marquez'e yazarlık yolunda ilham veren kitapların başında gelmektedir.
yalnız kafka'nın da mektuplarında belirttiği gibi son bölümünü iyi bağlayamamış. gülücük.
tekdüzeliğin ve sevgisizliğin romanı.
kısa olmasına rağmen zor okunan bir metin. anlatım tekniği çok farklı. okuru boş bırakmayan, sürekli uyanık olmaya sevk eden bir anlatım benimsemiş yazar.
romanın kahramanı da aslında bir antikahraman. doğumundan itibaren ezilmiş, horlanmış, alaya alınmış bir adamın içsel dünyasının su yüzüne çıkmasının hikayesi. otel katibi zebercet'in otelde kalan bir kadını düşleyerek bilinçaltına doğru yaptığı yolculuğa eşlik ediyorsunuz okur olarak. insanlardan kaçması nedeniyle gelişemeyen iletişim yeteneği, kendini ifade etmede yaşadığı zorluklar, bilinç akışı türünden bir içses eşliğinde zebercet'i anlamaya çalışırken, ve anladığınızda gelen ürpertiyle buluyorsunuz kendinizi.
sarsıcı ve rahatsız edici bir roman. berna moran'ın "türk romanına eleştirel bir bakış" üçlemesinin ikinci kitabında uzunca tahlili yapılmış. roman okunduktan sonra buna da bakmak, gözden kaçan detayları göstermesi açısından faydalı.
benim de katıldığım bir görüş olarak absürd roman türünün edebiyatımızdaki güzel bir örneği. saçma hayatlar, saçma sonlar... camus'nün yabancı'sından daha vurucu bir anlatımı var bana göre.
pkk denen kalleş paravan örgütün kendi inisiyatifiyle yiyebileceği bir nane olmayan, zamanlaması manidar patlamanın büyük fotoğrafı.
evet zamanlaması manidar çünkü patlama tam da cumhurbaşkanının kazakistan ziyareti öncesinde gerçekleşti. muhtemelen şangay işbirliği örgütüne (şiö) üyelik konusunda bir adım daha atılacaktı yapılacak görüşmeyle. planlanan ziyaret apar topar iptal edildi patlama sonrasında.
türkiye'nin yönünü doğuya çevirmesi "batı bloku" için kabul edilemez bir durum. bütün bu nazlanmalara ve anlaşmazlıklara rağmen nikahını batıyla kıymış bir devletiz. paradigma değişme sinyali gelince, küçücük bir ihtimal bile olsa, anında reaksiyon verildiğini daha önce de defalarca gördük. menderes döneminden beri ülkemizde yaşanan bir gerçek bu.
eğer hükümetin dış politikada kulvar değişikliği arayışı devam ederse bu tip terör ve yıldırma saldırıları maalesef devam edecek. gerçi mesaj yerine ulaşmış görünüyor. şiö muhabbeti azalarak bitecektir yakında.
bütün bunlar elbette olur. olan masum canlara olur her seferinde. bu güneş kadar gerçek. başların cezasını ayaklar çeker her zaman. kitleleri harekete geçirmek çok kolaydır böyle olaylar sonrasında. fakat mühim olan öfkeyi doğru adrese yöneltmektir.
allah doğruyu yanlıştan, yalanı gerçekten ayırabilecek fehim versin.
Otobüsün üzerindeki firma isminin gizlenmeye çalışılmasından bahsetmek isteyen yazarın ifade eksikliğini içeren başlık.
İlk okunduğunda sanki koca firmanın kapısına kilit vuruluyormuş anlamı çıkıyor.
Liseye kadar ne beklediklerini merak ettiğim yazarlar (okurlar mı demeliydim bilemedim) bulunduran başlık.
Öhhömm övünmek gibi olmasın da orta mektebin ilk senesinin sömestr tatilinde, hemi de ben deyim 5 saat siz deyiverin 3 saat içinde hatmetmişim bu küçük risaleyi. Bundan aldığım lezzet ile girişmiş bulunduğum hazret-i marks ve yoldaşı engels beğefendinin beraber ve ayrı ayrı yazmış bulundukları ne kadar kitap var ise büyük bir iştah ile silip süpürdüğümde henüz içinde bulunduğumuz senenin kırkikindi yağışları dinmemiş idi...desem de siz yine de övgüde çok ileri gitmeyin, her okuduğunuza da inanmayın.
Ancak ilk kez okuyacaklar için bu degil de, buna bir giriş olarak "felsefenin başlangıç ilkeleri" isimli kitaba yöneliniz.
Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz diyerekten çufçufluyorum.
1. | sim.ya | |
2. | maskov87 | |
3. | Levla Hanımm | |
4. | Levla Hanım | |
5. | İnsallahmemurum | |
6. | Feslo Hanım | |
7. | bolsuic |
Omayraaa | 116 yeni konu açtı Son konu 27.12.2023 14:31 - 161 yeni entry girdi Son entry 04.02.2024 14:56 | takip etme | |
İDAL* | 58 yeni konu açtı Son konu 05.11.2023 03:52 - 360 yeni entry girdi Son entry 17.11.2023 21:58 | takip etme | |
maskov87 | 131 yeni konu açtı Son konu 12.03.2020 10:23 - 3,974 yeni entry girdi Son entry 15.06.2020 10:05 | takip etme | |
sofestai | 113 yeni konu açtı Son konu 12.04.2018 15:41 - 1,638 yeni entry girdi Son entry 13.04.2018 09:48 | takip etme | |
science63 | 1,460 yeni konu açtı Son konu 07.02.2018 01:13 - 7,191 yeni entry girdi Son entry 07.02.2018 01:13 | takip etme |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |