Türkiye'nin memur portalı

sevindirmek istediğimiz minik akrabalarımıza karşı yaptığımız sevimli hareket. farkına varacak olurlarsa ya da farkına varacak yaşa gelirlerse bu davranışı bırakmamız lazım.

bu yazıyı okumadan önce bakınızdaki tanımları iyi özümsemeniz gerekmektedir.

etrafımda iyi gitmeyen bir şeyler fark ettiğimde duyarsız kalamam, müdahale ederim, bu konuda başarılı olurum, her şeyi dert etme hastalığı var bende.

şimdi konumuza dönelim. iyi bir mühendisin gözleriyle bir problem gördüm, hem de yaygın bir problem: ''sigara içen öğrenciler''

bu probleme normal seviyedeki insanlar bir minyatüre bakar gibi bakar. bu iki boyutlu resimde ortada bir sigara, sigarayı içen öğrenci, etrafa yayılan çok zehirli beyaz duman vardır. bana ne der geçer insanların çoğu. ben böyle göremem, kuvvetli beynim ve kişisel gelişimimin geldiği nokta itibariyle bazı yüksek özelliklere sahibim sıradan insanlardan farklı olarak.

konu özgürlük madem, herkes haddini bilmeli. kimse kullandığı sigara ile benim havamı kirletme hakkına sahip değildir ve sigara içtiği için vücudunun yaydığı pis pis kokularla yine hava kalitemi düşüremez. burada iyi anlaşılsın diye söylüyorum sigara içen insan benim özgürlüğüme, temiz hava alma özgürlüğüme vahşice saldırmaktadır, hem de dünyanın neresinde olursa olsun, yaşı kaç olursa olsun. ama ben iyiniyetli olduğumdan bu konu özelinde başkasının içtiği sigaradan kendi gördüğüm zararı dikkate almamaktayım.

sigara içerek başkasına zarar verilemeyeceğini düşünmek gözüne at gözlüğü takmaktan öte beynine de benzer bir ''sanal beyinlik'' takmaktır. sigara içen insanlar dumanlarıyla havayı da kirletirler, etraftaki insanların temiz hava alma hakkına vahşice saldırırlar. ayrıca sigara içen insanların çocuklarında, torunlarında görülebilecek sağlık sorunları da göz ardı edilecek kadar basit bir mevzu değildir.

insanların hangi konuda ne kadar detaylı bir şekilde fikir yürütebileceğinden korkmaya gerek yoktur ki fikir yürütmek abes olsun, fikrini söyler herkes, doğru olabilir, yanılabilir, yanılan insanı uyarırsan medeni bir şekilde, isterse yanıldığını kabul eder, istemezse ne yaparsa yapsın.

kimse bana ''dert sahibi olunduğu için sigara ile çözüm bulunuyor.'' cümlesi ile gelmesin. öyle olsaydı benim on katlı binanın çatısından kaldırıma doğru inen 30 metre uzunluğunda 15 cm çapında yağmur iniş borusu (pimaş) boyutunda sigara yapıp içmem gerekirdi. sigaranın dertliler tarafından içilip dertlere çözüm olduğu düşüncesi tamamen safsata olup tahminimce üreticiler ve satıcılar tarafından kâr amacı gütmek için ortaya atılmıştır, gayet başarılı olmuştur ne yazık ki.

bu konudan bazı insanların rahatsızlık duyacağını biliyordum, çünkü işlerine gelmeyecek bir konu. sigara içen öğrencilerin sayısını, bunların sigaraya harcadığı paraları düşündüğümüzde ortaya muazzam bir hesap çıkar ve bu hesabın bilinirliği üreticiler ve satıcılar için korkutucudur.

bu konunun bir kuşak çatışmasına çekilmek istenmesi mevzusuna sadece gülmekteyim, cevap vermeye gerek duymuyorum.

bahsettiğimiz öğrencilerin çoğunun henüz özgür olmadığını bilmiyor olamayız çünkü barınma, yiyecek ulaşım... harcamalarında ebeveynlerine bağımlıdırlar. bağımlı bireyin özgürlüğünden bahsedilebilmesi mümkün değildir, binaenaleyh maddi olarak bireyin özgür olması ona başkalarını rahatsız etme özgürlüğü de vermez.

tanım: içindeki entrylerden bazıları düşük seviyeli olan ciddi konu, seviyesiz basit entrylerle musallat olunup kendini topluma kanıtlamaya-ispatlamaya çalışanların bayağı entry yazdığı konu.

daha çok tartışma götürebilecek konu.

işbu entryde üç dakikadan sonra bile gerekirse, okuyanların rahatsız olduğu bir bölüm olursa ve medeni bir biçimde bildirilirse değişiklik yapılabilir, yazar bu konuda oldukça duyarlıdır, teknolojik olarak da yeteneklidir.

murphy gibi bahtsız bir yazarın başına gelebilecek hadise. düşünsenize beş on paragraflık uzunca bir entry yazdınız, kaydetmeye yakın zamanda hoop elektrik gitti. tüm emek boşa gider.

çok yemekten kendimi durduramadığım bazı gıdalardan. bir oturuşta iki üç kilo yerim ama canıma kast etmekten korkuma yapamam. bu hissi vanilyalı dondurmada, yoğurtta, bozada da yaşıyorum. neden çok lezzetli yiyecekler fazla yendiğinde zarar veriyor anlamıyorum.

ayrıca kestane şekeri yemediğim on yılı geçmiştir.