Türkiye'nin memur portalı

''mal da yalan, mülk de yalan'' sözüne katılmakla birlikte bir derece arttırıyorum: mal ve mülk yalandan da öte.

on altı yıl önce, üniversiteden mezun olalı iki yıl olmuşken asansör montajında iki yılı aşkın bir süre çalıştım ve kendi ellerimle asansörün her parçasını monte ettim, asansör projelendirdim. buna rağmen asansör korkusu konusunda en üst seviyelerde olan bir kişiyim. aslında kökeni yükseklik korkusu olabilir çünkü uçaktan da korkup binemem, balkonun da kıyısına gidemem.

asansör çok kompleks bir dikey ulaşım aracıdır. sağlam yapılması için pek çok denetlemelere tabidir. fakat asansör boşluğunu düşündüğümüzde korku başlıyor.

ayrıca merdivenleri kullanmak sağlık açısından da faydalı olabilir, bu konuda doktorlara danışılmalı.

tercihim merdivenlerden yanadır. ciddi bir problemim olana kadar (yaşlılık, sağlık problemleri gibi) asansöre pek binmem.

bir de bunun tersi olan patlayanların arasında kalmış patlamamış mısır var, daha doğrusu patlayamamış mısır. insanın dişini kırar, taş gibidir.

bir hesap, üretim, bina... yaparken cana, mala, sağlığa, çevreye... verebileceği en kötü durumu düşünüp güvenliği ona göre arttırmak için yapılan davranış.

aslında: ''önünü kış tut, yaz çıkarsa bahtına.''

kutup ayısının bu konuya örnek olup olmadığı, yaşlanınca saçlarımızın beyazlaşmasının örnek olup olmadığı, doğuştan mı sonradan mı olduğu soruları kafamı kurcaladı.