Türkiye'nin memur portalı

daha dün gibiydi ilk günü ramazanın, aradaki zaman su gibi akmış.

kaldı üçte ikisi.

ben en çok memlekete olan hasretimden ötürü ramazanın hızla geçmesini müteakip bayrama ulaşmayı bekliyorum sekiz gözle.

Bükeceksin boynunu güller gibi sararıp

Acemi balık gibi ağlara dolanıp

Pişman da olsan, kapımda yatsan

Tarih bile yazsan, kimin umurunda

bu konu beynimin arka planında açık kaldıydı, dinlediğim şarkılardan denk gelen oldukça yazıyorum.

yeniliklerden hoşlanmayan, alışkanlıklarından vazgeçmeyen, azla yetinmesini bilen kişidir.

bizim evde bir tane var o da ben. masaüstü bilgisayarımın verdiği zevki ne telefondan ne de tabletten alabiliyorum. diğer hane halkının ellerinde tabletler ve telefonlar adeta bir uzuvları olmuş gibi davranmaktadır. hadi kardeşim yaşı itibariyle bu teknolojiden nasibini almalı da anama ve babama ne demeli. ben; eski kafa, fiziki klavyem, monitörüm, farem ve elektrik süpürgesi gibi ses çıkaran onbeş yıllık bilgisayarımla huzurluyum.

tabi ki benim o.

pek güzel soba yakarım doğrusu.

tam tamına onsekiz yılım geçmiştir sobalı evde.

tavana yansıyan ışığın ve gümbür gümbür gelen sesin hasreti ile yanıp kavrulmaktayım.

baca temizlerken elim yüzüm is olmuştur çoğu kez.

dumanı lodosta odanın içine tüttüğünde boğulur gibi öksürüğü yaşamışımdır.

bir galatasaraylı olarak değerlendirirsem süper kupayı alması için çok geç kaldığını düşündüğüm takım.

formasındaki yıldızlar da az.

ayrıca sarıya en çok yakışan renk her zaman kırmızıdır.