Türkiye'nin memur portalı

nostaljik bir konu. gündeme getirmek de bana kaldı.

kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgarına

ey ufuklar diyorum yolculuk var yarına

ayrılık görünmüşken yar tutmuyor elimden

misafirim bugün ben gurbet akşamlarına

ceki çen'in ''afrika kaplanı'' filminde, yılan sokan adamı tedavi etmek için ceki çen yaprakları ağzında parçalarken, durumu uzaktan gören ''yılan sokan adamın kız kardeşinin'' ceki çen'i yamyam sanarak abisini afiyetle yediğini sandığı sahne. komik olarak etkilendiğim sahnedir.

''çınar ağacı'' adlı yerli filmde ise torununun her zamanki gibi sayı saymasına rağmen anneannesinin uyanmadığı sahne. acıklı olarak tabir edebileceğim etkilendiğim sahnedir.

yeşilçam filmlerine girersem bu konu uzar da gider.

ne kedim var(bir kedim bile yok anlıyor musunuz.), ne ''ne lazımsa...'' market var burada, ne ''... size iyi gelecek'' market var.

bizim burada ''harcaya harcaya paramızı bitiremediğimiz ucuzun da ucuzu'' market ile ''toptan fiyatına perakende satan'' market ve ''yeter de artar...'' market var.

sonuç olarak hayata bakış açım değişmezse ''kedi kumu'' alacağımı zannetmiyorum yakın gelecekte. ne zaman böyle büyük laflar etsem başıma geliyor, evim kedilerden geçilmezmiş ileride.:)

zamansal olarak doğru sıralamasıyla birlikte, tecrübeli kişilerin resmi, gayri resmi, bölgesel, yerel tüm değerleri içine katarak sıralaması gerektiğini düşündüğüm konu.

söz mü önce, nişan mı önce, resmi nikah mı önce, dini nikah mı önce, en önce çiftimizin karşılaşıp aşık olması yada zorlanmış aşk(görücü, tanıştırıcı usulü) süreçleri...

benim konu hakkında tecrübem olmadığından merakla bekliyorum en baştan en sona ama ''doğru sıralama'' ile yapılacak olan prosedür listesini, tecrübelilerden. (inşallah bana da bir gün lazım olursa kullanırım işte.)