Türkiye'nin memur portalı

yemeyip yemeyip yine de bencileyin kilo alanların hasetinden çatladığı konu. art arda üç entry ile matematik dersinde mantık konusundaki ''değilinin değili'' benzeri bir durum oluştu.

''su bile içsem bana kilo yapıyor'' söylemi gerçektir.

az yakan araba gibiyim, koşsam bile diğer insanlara oranla daha az enerji harcıyorum, aslında ne kadar ekonomik bedenim var, sevinmeliyim buna.

şaka bir tarafa, sağlıklı olduktan sonra yemenin kıymeti bilinmeli, şişman ya da zayıf olmayıp sağlıksız olmak istemez hiçbir şişman ya da zayıf. ayrıca hem ideal kiloda hem sağlıklı olmayı kim istemez?

uçaklar rotasında ilerlerken hava boşluğuna düşer de arabalar hiç asfalt boşluğuna düşmez mi? sorusuyla giriş yapılacak konu.

tanım: araba ile beşinci viteste 88 km hızla giderken hız düşürülüp girilen, yol yapım çalışmaları nedeniyle asfaltın kaldırılıp mıcır serildiği, bazen elli metre bazen beş kilometre uzunluktaki titreşim ve aşırı gürültüye neden olan sonlu ulaşım hattı. asla bir çukur ya da asfalt hatalarından bahsetmiyorum. çünkü asfalt boşluğuna düşmeden en az yüzlerce metre öncesinden dubalar ve levhalarla uyarı yapılır ve hız da kesilir.

uçağa hiç binmedim, sadece filmlerde gördüğüm kadarıyla değerlendirme ve benzetme yaptım.

tanım, teknik bir tanım değildir.

hayır.

Buraya yazılanların hepsi terazinin bir kefesine ''lorenzonun yağı'' terazinin diğer kefesine. tabi ki bana göre. zevkleri ve renkleri tartışmaya açabiliriz.

Müzeyyen Senar tarafından söylendiğinde dinlediğimde aynı anda hem gülüp hem ağlamak durumu vardır ya öyle oluyor bende.