Türkiye'nin memur portalı

kırıp geçiren, samsun'da poliklinik ve acil servislerdeki yoğunluğun yüzde 30 artmasına sebep olan ve bir ay süren hastalık.

emel müftüoğlu: çok ayıp

kulağıma geliyor, atıp tutuyorsun,

ileri geri konuşuyorsun aleyhimde çok ayıp, çok ayıp.

kendini ele veriyorsun, güvenini kaybediyorsun insanların

her şeyi sayıp, bir bir sayıp.

bu bizim özelimiz utanmıyor musun hiç? alıp başını giden kim sözünden cayıp ha! cayıp.

yaşımızı başımızı aldık, koca koca insanlarız artık, yakışıyor mu bize bu kaba saba haller?

ikimiz de neler yaşadık, gördük şu hayatta, ne aşklar, ne savaşlar ve dahi ihtilaller.

hem hayattan kaybediyoruz hem itibardan hem aşktan, üstelik de bunlar iyi ihtimaller.

sende vefa duygusundan hiç eser yok mu? bu nasıl şey, öfken adabından çok mu?

bir durup bir düşün, bir nefes al, azıcık bekle. ne kadar acı sözün var, dillerin ok mu?

sızlamıyorsa için sen rahatlarken, unut gitsin, unut gitsin.

her ayrılık sonrası daha acılaşıyorsun.

bırak bitsin, hemen bitsin.

hiç bilinçaltıma bakmaya gerek yok, işimle evim arasındaki mesafeyi ve zorlu iş yollarımın virajlarını bir kere gören bırak çişini yapmayı...

laf olsun diye değil, herkesin benden daha çok mutlu olmasını gerçekten tüm samimiyetimle isterim, herkes benden daha mutlu olsun ki benim kendime yetecek kadarki bir yudum mutluluğum göze batmasın.

mesela:

ben(1) ev sahibiyim ama başka bir evde kiracı olarak oturuyorum. sahibi olduğum evde kiracım(2) oturuyor. kiracım da ev sahibi ve sahibi olduğu evde kiracısı(3) var. şimdi bu ''1'', ''2'' ve ''3'' numaralı şahıslardan 3.sü bana göre yani 1.ye göre konudaki tanımlamayla anlatılır.

1., 2. kiracılar hep farklı memleketlerde iş bulduklarından bu durum olabilir. 3. kiracı ev sahibi olabilir, ev sahibi olmayabilir, kendi memleketinde ya da başka memlekette yaşıyor olabilir.

güzelce kafa karıştırabildiysem ne mutlu bana.

not: konuda geçen durumun örneği benim örneğimdeki anlattığımla alakalı olmayabilir.

benim anlattığım örnekte #3bbn entrysinde sözü edildiği gibi hiçbir sahtekarlık bulunmamaktadır, zorunluluklar sonucunda gelişen tertemiz bir olaydır.