Türkiye'nin memur portalı

küçükken bizi korkutmak için kullanılan bir kelimedir. "dediğimi yapmazsan seni yamyamlara veririm."

bu kelimeyi ne zaman duysam gülerim.

komik mi desem acıklı mı desem bilemediğim bir yeşilçam repliği. ibo'nun mükemmel oyunculuğu...

tuhaf olan, meyhanede pahalı içkiler içip nasıl bir flüt alamıyor? meyhanedeki başka bir adam da hepimiz garibiz diyor. acaba o zamanlarda içki sudan ucuzdu da şimdi mi pahalandı?

bir maceramın ana karakteridir.

memleketteyken, yirmi yıl kadar önce, üstteki komşumuz fıçı şeklindeki saksısı dağıldı diye benim boyumdaki difenbahyayı çöpe çıkardı gözümün önünde. koca difenbahyanın çöp arabasının kıyma makinesinde parçalanmasına içim razı olmadı. evde boş yirmi kiloluk boya kutusuna toprağı aktarıp bir de güzel kök bakımı yapıp salona aldım. bitkicağız öyle mutlu oldu ki, bunu yaprakları ve yan dalları ile gösterdi. o difenbahyadan yaklaşık on adet difenbahya üretip birini de yine komşu teyzeye verdim.

derin araştırmalar sonucunda yaprağı ve sıvısının zehirli, kör edebileceğini öğrenince eve ziyarete gelen taliplilere verdim hepsini; tehlikesini de anlatarak.

şimdi bu bitkiyi görünce kaçasım geliyor.

ergen kılıklıların tabiriyle: ''kal getirttiren konu.''

zaten minicik bir beynim var kafam karıştı bu konuyu görünce.

arşimet yaşasaydı keşke, izah edebilirdi. benim zekam: ''404 not found''

ramazan ayı geldiğinde marketlerin, kasapların ve birçok esnafın özenle bastırdığı ve dağıttığı, namaz ve oruç vakitlerini bildiren sayfadır.

bu sene burada imsakiye de veren olmayınca açtım word programını, kendi imsakiyemi kendim yaptım hem de süslü.

nasıl bu konu açılmamışsa bugüne kadar, hayretler içinde kaldım.