Türkiye'nin memur portalı

incesaz: güldaniyem

ara sıra yapılması gereken içinde bulunulan gidişatın gözetlenmesidir.

burada yaza başladığımız dün itibariyle doksandokuz kilogram olarak altı kilometrelik yürüyüş aktivitesine başladık. geçen sene dört ayda onaltı kilo vermiştim. bakalım bu sene hangi rakama kadar ineceğim. hedef tam boyumun santimetre sayısına yani seksenüç kilograma inmek. ondan sonra da savaş pilotu olmak için orduya başvursam alırlardı belki yaş geçmemiş olsaydı. yada olimpiyatlara mı katılsam?

konu hakkında bildiğim kadarıyla en ünlü iki şehir eskişehir ve denizli. denemişliğim de vardır tohumlarını. verim orta seviyelerde ama lezzet şahane.

ilki çok erken yaşlarda ama hatırlarım dün gibi. üç yaşındayım ve üç katlı evde ilk katta amcamlar, ikinci katta dedemler üçte de biz otururduk. sahurlar bizim mutfakta maaile... biz küçüğüz diye kaldırmıyorlar fakat ben küçükken de uykum zayıfmış. her gece istisnasız mutfak ışığını görünce hoop mutfağa. bensiz yemeğe izin verir miyim? öğlene kadar keçi inadı ile oruç tutardım. kandırmasalardı akşama kadar dayanırdım ama çocuk saflığı işte.

hasta olmadığım hâlde ömrümde sadece bir gün askerdeyken, saatin çaldığını duymadığım için sahura kalkamadım. o gün oruç da tutmadım çünkü sahura kalkılmayınca da oruç tutulabildiği bilgisine sahip değildim yirmiüç yaşımdayken.:)

öyle çok sözler söylemişler ki, yattıkları yer cennet olsun, bize bir şey kalmamış diyecek.

bizimkilerin orta asyadan geldiklerini biliyorum da, biraz yukarılara; sibirya, rusya civarlarına sapmışlar, kırımdan bulgaristan ve romanya'ya, oradan edirne, bursa ve nihayet eskişehir'e...

biraz muhacirlere karışmışız, tatarlık genleri azalmış. şimdi ne hikmetse yüzdeyüz türk hissediyorum kendimi. tatarlık sadece lafta kalmış.