Türkiye'nin memur portalı

dün akşamki bir yarışmada denk geldiğim atasözü.

örneğin bir çocuğa sobanın sıcak olduğunu defalarca söylersiniz fayda etmez ama eli sobaya hafifçe değiversin görür dünyanın kaç bucak olduğunu.

beni tanımayanların ortaya attığı güçlü bir iddia. tabi mahalle takımlarında oynayan garip bir futbolcunun tanınma olasılığı bir zarı havaya attığımızda yere düşmeme ihtimali kadardır.

bir zincir marketin rafında üç aydır duran ve bana göz kırpan, en sonunda almak için ikna olduğum nohut. ben almasaydım muhtemelen tarihi geçip çöpe atılacaktı zamanla. menşeine baktım ne göreyim: orta anadoluda bir ilimiz. hayatta yememişiz böyle nohut. raftaki üç adet yarım kiloluk kara nohutların hepsini aldım. evdekiler ilk önce reddettiler, sonra alıştılar ve mutlu son. yemeği yapıldı, tıpkı barbunya gibi lezzeti, azıcık nohut tadı da var. bir dezavantajı normal nohuta göre iki saat fazla kaynamış. eh şifa olsun o kadar da olur.

genellikle piyaz için kullanılan fasulye türü.

böyle büyük fasulye aldığımda ya da bir şekilde eve geldiğinde annem otomatik olarak piyaz yapar. anam yemek yapmak için hep küçük fasulye kullanır ve buna şartlandırmış kendini. piyaz yapacağı zaman da illaki büyük fasulye aratır küçücük ilçede.

atmosferin içini komple kapsaması gereken yasak. içmek isteyen ekzosferin dışına çıksın, orada içsin.