Türkiye'nin memur portalı

volkan konak: nefesin nefesime

sağ olsam gelmez idin, öldüm yasa mı geldin...

balkonu mutfağa katmadık ama mutfaktan balkona doğru yayılma politikamız yaşadığımız her evde olmuştur. balkon mutfağın bir devasa dolabıymış gibi muamele görür. turşular, konserveler, patates, soğan... balkonun güneş görmeyen kısmına dizilir. kışları ise balkonu buzdolabı olarak kullanmaktayız. balkonu balkon olarak kullandığımız zaman dilimi ne kadar da kısıtlıymış burada yazınca fark ettim.

şimdiye kadar yaşadığım evlerin hiçbirisinde salonun balkonu olmadı. hep mutfağın ve odalardan birinin balkonu oldu. evlerin iç mimarisinde bazen -taşıyıcı sistemlere kesinlikle müdahale etmeden- dahice revizyonlar gerçekleştirmiş ve konforumuzu arttırmışızdır.

ev halkı olarak ara sıra tükettiğimiz bir içecek. 2. entryde bahsedildiği üzere iyi uyutur. düzenli olarak kullanılmaması gerektiğini düşünüyorum. ara sıra ihtiyaç hâlinde kullanılsa daha mantıklı gibi. tadını iyi bulmayanlar azıcık limon ile çözüme kavuşabilirler.

papatya çayını da unutmamak lazım faydalı içecekler arasında.

işim icabı sabah 8:30'dan akşam 17:30'a kadar iş bilgisayarına bakıp akşam 18:30'dan 23:30'a kadar ev bilgisayarına bakıp toplayınca 14 saat yapıyor, iki saatini yemek ve lavabo için düşersem kaldı 12 saat. bu süreyi azaltmak için evdeki süreye odaklanabilirim. zamane gençliği ile kıyaslarsak benim 12 saat devede kulak kalır. telefonumun ekranında geçen süreyi saymadım çünkü telefonumu neredeyse sadece sesli iletişim için kullanıyorum.