Türkiye'nin memur portalı

arama motorlarında geniş tanımlarını bulamadığımız, uzun uzadıya tanımlamaları hak eden bir kelime.

probleme sahip, sorunlu, kederli olarak ilk bakışta tanımlanmaktadır.

arama motorlarında ise asıl tanımından ziyade şair sıfatı veya soyadı olarak şaire götürmekte, bir yer ismi olarak o yeri tarif etmektedir.

Dertliyi tanımlayabilmek için tanımı yapacak kişinin de dertli olması gerekir. Bu sözden anlaşılacağı üzere bu tanımı yapabilecek insanlardan birisi de -yerinmek gibi olmasın- benim.

Öncelikle dertli insan genelde derdini kimseyle paylaşamaz. yüzünü gülücüklerle süslemeye çalışırken içerisinde şelale gibi gözyaşları akar. Paylaşabiliyorsa ya dert çok büyük değildir ya da paylaştığı kişi derdinin büyüklüğüne göre çok yüce bir şahsiyettir. Diğer bir ihtimal ise dertler öyle çoktur ki küçüklerini paylaşır, herkese küçük dertli olduğunu hissettirir ama büyük dertleri yüreğinde saklar.

Bir de dert yarıştırma durumuyla karşı karşıya kalabilir, tıpkı birisi ''şuram ağrıyor.'' deyince karşıdakinin ''aynen bende de var onun daha şiddetlisi.'' diyalogları gibi.

Derdin kaynağı ekonomik olabilir, sosyolojik olabilir, psikolojik olabilir, ağır sağlık sorunları olabilir. dışarıdan bakan gözler hatta dertlinin kardeşi, anası, babası bile dertlinin halini bilemez.

Dertsiz insan var mıdır ki? Sorusu ile hemen konuya karşı tez atılması muhtemeldir. Derdin büyüklüğü göz ardı edilirse dertsiz insan tabi ki yoktur.

Sözlerimi şu güzel sözle bitiriyorum: ''derman arardım derdime, derdim bana derman imiş.''

traktörlere takılan oldukça basit ama çok önemli cankurtaran aparat.

yapılan her işte iş sağlığı ve iş güvenliğine bireysel olarak dikkat etmek gerekir.

traktörler tarım alanında çok işlevsel kullanılan motorlu taşıttır. güvenli bir şekilde kullanılmazsa yaralanmalara hatta ölümlere yol açabilir. rops demiri traktöre takıldığında bir devrilme, takla atma durumunda ezilmeleri, traktörün altında kalmayı engelleyebilir. konu hakkında daha detaylı bilgi için bu işte kalifiye mühendislere danışın.

kel değilim ve saçlarım gür de değil. saçlarımı uzatıp hepsini tek örgü şeklinde örecek olsam afrikalıların kafasındaki yüzlerce örgünün sadece bir örgüsü kadar örgü çıkar. saçlarım çok ince.

önümüzdeki 41 gün içinde evlenemezsem beni de tanımlayacak konu.

benim için ekonomik şartlar gerçekten hiç uygun değildi, bu şartlar iyileşir gibi olunca da bazı fırsatları teptim, bazı fırsatlar beni tepti.

ayrıca insanın çocukluğundan beri ekonomik olarak canı yandığı zaman maddi durumu düzelse bile bir daha düşünsel olarak toparlanması imkansız gibi.

şimdiki aklım olsaydı meslek lisesinden mezun olur, hemen askere gider, organize sanayide işe başlar ve genç yaşta hemen evlenirdim. neyime gerekmiş kafamı zor problemlere, derslere yormak?

adını bilmediğim bir filmde (anthony hopkins oynuyordu sanırım.) anthony hopkins'in(sanırım) oynadığı karakter limon ağacının dibine işiyordu, ağaca faydası olduğunu iddia ediyordu. hatta bir bilim insanını oynuyordu sanki.

idrardan gübre olur mu olmaz mı? sorularının tek cevabı olamaz, hangi bitkiye gübre olacağına ve idrarın içerdiği kimyasallara göre, idrarın çıktıktan sonra uğradığı dış kaynaklı olaylara(bekleme, buharlaşma...) göre değişkenlik gösterir.