Türkiye'nin memur portalı

tam video çekip paylaşmalık muhteşem olay.

video çekmek kolay da sosyal medya hesabım yok, olsa da yüklemeyi bilmem.

tıpkı afrikada çekilen belgeseller gibi arka fonda ingilizce, önde türkçe anlatım da eklesem iş tamam.

kaptan kusto izlemiş nesiliz biz.

bu hafta kapsamlı olarak ama ağır ağır başladık.

bulunduğumuz dairede henüz kış geçirmedik, ilk kışımız bu kış olacak.

daire kapısındaki peçlikten kaynaklı bazı köşelerde bulunan parmak kadar olan aralıklara kapı fitili yapıştırdık. bu boşluk yazın da akrep, sarıkız ve diğer böceklerin eve girmesine neden oluyordu. şimdi kapı biraz zor kapanıyor ama iğne deliği kadar aralık kalmadı. kalorifer yanmasa bile evin kendi sıcaklığını koruyabiliriz.

merkezi sistemden gelen kalorifer sıcak suyu da açılırsa evde muhtemel petek kaçaklarını ivedi çözmemiz gerekecek, yoksa trilyonluk halılar, kanepeler vesaire mahvolur.:)

bu sene domates, bardak cinsi yani salçalık olanı 7 liranın altına düşmedi, salça da yapamadık zaten zehirlenme korkusu nedeniyle.

reçel yapma işini bıraktık bu sene, aşırı kilolarımızla başımız dertte ailecek.

şahsi gözlemlerime dayanarak yaptığım meteorolojik tahminime göre bol karlı, bereketli ama şiddetli soğuk bir kış görebiliriz bu sene. kanada'ya yerleşen izmir'li gibi günlük tutmamız lazım bu kış.

şiddetli kar yağışı burada elektrik kesintisine yol açabiliyor, tüp yerine elektrikli ocak kullanmamız bir dezavantaj bizim evde. biraz yemeye hazır gıda bulundurmak lazım.

kışlık giysiler lazım oldukça kutulardan çıkarılır, acelesi yok.

üst entryde öngördüğüm gibi pakistan'da deprem olmadı.

ünlü kişinin bilimsellikten bahsettiği fakat olasılığa dayalı beklentisi gerçekleşmedi.

deprem tahmini üzerine yirmi yıldır hobi olarak çalışıp incelemeler yapmaktayım, hâlâ kesin sonuç elde edemedim.

5 ekim de öğretmenler günü olduğundan başta kendimin!:) olmak üzere tüm öğretmenlerin gününü kutlarım.

365 gün değer verilmesi gereken kişilerin saygın mesleklerinin farkındalığının sağlanmasına yönelik belirlenmiş temsili zamanlarından biri, diğeri de 24 kasım.

ben, 1998 yılında, henüz 15 yaşımda iken, okulumuza atanan matematik öğretmeninin ortaokul matematik öğretmeni olduğundan dolayı bize ders anlatmadığı için ilk dönem bulunduğum sınıfa, 10 fen a'ya matematik öğretmenliği yaptım. sınıftaki diğer arkadaşların çoğu dershane-özel ders takviyeli öğrenciler olmasına rağmen derslerde vasattılar ki ders anlatmaları kusur kalmış. ben akşamları, daha önce hiç görmediğim konuları çalışıp öğrenip ertesi gün ders anlatıyordum. milli eğitim bakanlığı bana yarım dönem sigorta yapıp maaş ödemesi gerekiyor aslında. belki bu suretle eyt kapsamına girip emekli bile olabilirim.:)

ek olarak kardeşime açıköğretim üniversite birinci sınıfında anlattığım daha önce hiç görmediği türev, integral, matris, determinant konularıyla dersinden üst derece notlarla geçmesine vesile oldum.

mevzubahis matematik olunca kendimi kaybediyorum, gerçekten maksadım kendimi övmek değil, sadece matematik aşkımı abartmadan ama ballandıra ballandıra anlatmaktır.

''ali mühendisin'' reklamlarını izlediniz, pardon, okudunuz gibi oldu.:)

parayla özel ders kesinlikle vermiyorum, teklif dahi etmeyiniz.

iki şekilde cevaplamak gereken soru bence.

1- şoför ben değilsem;

hayatta uyuyamam hatta gözlerimi bile seyrek seyrek ve anlık olarak kırparım. şoförün uyuma ihtimalini düşünmekten gözüme uyku girmez, gözüm şoförün üstünde, kendim diken üstünde bir yolculuk geçirip ömrümden yıllar kaybederim. aslında bu içinde bulunduğum duruma gerek yok, rahatça uyumam lazım, sonunda en fazla sonsuz uykuya geçiş olur.

2- şoför bensem;

yanımdakilerin uyumasında bir problem olmaz, zaten diğer üç yol arkadaşım mışıl mışıl uyurlar genelde, arabayı kağnı gibi kullandığımın sonucudur bu. bu durumda eğer -insanlık hâli- ben uyursam arabadaki herkes sonsuz uykuya gidebilir.:( hatta allah korusun başka araçlar da benim yüzümden olan kazaya karışırsa facia olabilir.:(

büyük sorumluluklar var bu işlerde.