Türkiye'nin memur portalı

tarkan: gül döktüm yollarına

oda, büro gibi kapalı ortamlar ya da kapalı bir ortamda olmasak bile oda koşulları; yani yirmibeş santigrad derece ve yaklaşık bir atmosfer basınç.

çalışan bir bilgisayar, cep telefonu, tablet... ve bu cihazlarda olması gereken bir yazma programı ya da yazıyı üzerine yazacağımız nesne(kağıt, taş...) ve yazı yazacağımız nesne(kalem, keski)

en önemli üç şeyi sona bıraktım; ilham, ilham, ilham.

çalıştığım yere en yakın köydeki yaklaşık onbeş kişilik cemaati olan camiye cuma namazı için gidince yolda gördüğüm terk edilmiş bir ilkokul var, camları kırık, kapıları sökük, sınıflarında zamanında üç öğrencinin yan yana sıkışıp oturduğumuz sıralardan...

her cuma bu manzara ile otuzbeş yıl önceki ilkokul yıllarıma gider aklım, kalbim de aynı anda burulur.

açılsa iyi olur ama bu bahsettiğim ıssız köyde bu okulu dolduracak, yarısını dolduracak, hatta tek sınıfın dörtte birini dolduracak talebe yok.

son gidişlerimde okulun bahçesine zeytin makinesi koyup ortalığı okul görünümünden çıkarmaya başlamışlardı.

yakın zamanda köyün nüfusu sıfıra doğru...

gözlerim dolmadan burada keseyim.

hilti ile beton delerken çıkan ses

avuç taşlamanın metale değdiği andaki ses

metal levhanın yere düştüğü andaki ses

boş tenekeden çıkan tangır tungur ses

askerliğini bencileyin topçu yapanların bildiği top atışı sesi

eskişehir'lilerin çok iyi bildiği, savaş uçağının tam tepeden geçtiği anda kulaklara gelen ses

yemeğin pişmesinin son aşamalarında düdüklü tencerenin çıkardığı ses

futbol topunun, mahallenin en sinirli amcasının veya teyzesinin camına çarptığı andaki şangırtılı ses

saatte üç entry girilirse, bir saatlik iki kere mola kullanılırsa gayet başarılı olarak sıkılmadan uygulanabilecek etkinlik. geri kalan oniki saatte de diğer aktiviteler yapılabilir, yürüyüş, balık tutmak gibi.