Türkiye'nin memur portalı

iyi çalan olursa hayran kaldığım müzik aletleri.

keman çalmaya yeni başlayan kişi ai ai, gıy gıy eşek anırması gibi ses çıkartıyor ve bu sese gülmekten katılıyorum.

telefonumun sesi ise arka sokaklar yaylı çalgılarla çalınan bir sahne müziği.

kemana merakım ezelden ama oturduğum dairenin ses yalıtımı buna müsait değil.

yeni bir gribimsi hastalıkla mücadelem başladı dün itibariyle. akşamdan sabaha kadar level atlamak için tüm tuşlara aynı anda basan oyuncu gibi evdeki tüm ilgili ilaçları bir-iki saat arayla sabaha kadar yuttum. sabah kahvaltıda çay içerken alnımdan yarım bardak ter akmıştır. sol böbreğimde hafif bir ağrı oluştu, her ilaç alışımda olduğu üzere.

bu da kovid olabilir, bilmiyorum. bugünkü mesaiyi de bir atlatırsam hafta sonu yatmayı planlıyorum.

işyerimde olmasını kesinlikle istemem. üç arkadaşımla aynı odadayız. bazen konuşmak bazen tartışmak gerekli.

görevde yükselmek hiç istemiyorum da oldu ki ileride yükselirsem tek başıma bir odada uzun süre duramam, sürekli çıkıp odalarda gezip astlarıma ızdırap olmaya başlarım.:) yine geldi başımıza amir derler.

dün öğle arası çardakta otururken ensemde bir hareketlenme hissettim, arkadaşım eliyle bir şeyi yere doğru savurttu. bir de ne göreyim yemyeşil bir canlı. hayatımda hiç görmemiştim, gelmiş ensemde bitmiş. ismini de arkadaşım söyledi. hayırlara vesile olsun inşallah dedim. belki de her gördüğüm şeyin hayırlara vesile olmasını uma uma bu yaşlara geldim.:)

denize her yerden en az 100 kilometre uzaktayım ama bir yengeç var çalıştığım yerde. burada çok yengeç var da bu sarı renkli, çok sevimli. biraz ayağımla yaklaşayım, ilgi göstereyim dedim tepki verip sağa sola kaçıyor. bayağı da büyüktü. inşallah birisi üstüne basıp katletmez. deniz yengeci değil yani olsa olsa göl yengeci olur. (paragrafın anlam bütünlüğü de bozuk oldu.)