Türkiye'nin memur portalı

sene 1993 veya 1994. 2024 kasımda vefat eden abdullah abim yeni çıkan kasetlere pek meraklıydı ve evde de bu kasetleri dinleyebildiğimiz artech sony marka çift kasetçalarlı radyo vardı. volkan konak'la, yani muhteşem sanatı ve kibar sesiyle o zaman karşılaştım. efulimi günde yirmi otuz kere dinlemekten kaseti haşat etmiştik. kaset devri bitip internet devri başlayınca işler kolaylaştı bizim gibi takıntılı şarkıseverler özellikle volkankonakseverler için. nefesim nefesine(bu şarkıda geçen binboğa ormanı için konu bile açmıştım sözlükte.), dido, yaylada kuzular, mimoza çiçeğim, feriğim... gibi eserler binlerce kez çaldı bilgisayarımda. (feriğim şarkısında çekirdeğinim değil de şekirdeğinim diyor gibi.)

abdullah abimle volkan konak abim arasında ölüm anı benzerliği var; kalp krizi, yaşama dönsün diye yapılan dakikalarca süren mücadele, sonunda ise genç yaşta uzaklara gitmeleri.

4 ay sonra tekrar yıkıldım, gücendim, artçı şok olarak değil hem, aynı şiddetle. abimden geriye sadece bakmaya korktuğum fotoğraflar var, volkan konak'tan geriye ise dinlerken gözyaşlarıma hakim olamadığım şarkılar.

cerrahpaşa şarkısının girişi tam hıçkıra hıçkıra ağlamalık benim için, benim durumuma da tercümandır: ah gurbet zalim gurbet ağlatırsın adamı, gözümde yaş kalmadı bıraksana yakamı...

sahip olduğum dünya hayatımda pek çok değer bulmuşum volkan konak'ta yani.

entrylerin çoğu x ve y kuşağı ebeveynlerinin davranışları.

halbuki konuyu orta asyadan; binlerce yıl öncesinin ebeveynlerinden ele almaya başlayıp günümüzle; yeni ebeveyn olmuşlarla bitirmeliyiz.

kimisi sakın kimseyle dövüşme der, kimisi sana vurana sen de vur der, kimisi sana vurana iki kere vur der...

babam bize miyagi san gibi her zaman savunma yapmayı önermişti, vurmaya kalkanın kolunu tutup hafifçe burkmayı falan.:) iyi ki dövüşme olayları yaşamadım aksi hâlde vurdum mu boğayı devirirdim karbonat erol gibi.

3-4 gün önce üç harfli marketlerin birinden aldığım tarım aleti. dün çimlerin arasındaki yabani otları temizlemek için kullandım, fazla verim alamadım çünkü ucu taşlanmamış, küttü. bugün avuç taşlama makinesi ile çapanın ağzını taşladım. öğlen vakti hem biraz çapa yapayım hem bulutlar müsaade ederse güneş alayım.

eylüle, ekime, kasıma açılan başlıkları görüp kıskansın diye nisana da açılan başlık.

esinlenilmiş bir şarkı sözü olabilir belki.

hangi kuşakta olduğumu merak ettiren konu. plüto/plüton? terazi kuşağıymışım. genellikle tanımlamalarda sakin bir kuşak olduğumuz öne çıkıyor. çocukluğumdaki çakivari dönemimi saymazsak eh işte.