Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bir sevda çölünde bıraktın beni
Kanadı kırılmış bir kuş gibiyim
Dönüp de bakmadın bir gün hâlime
Sokağa atılmış bir taş gibiyim
O eski hayalin her an karşımda
Gözyaşlarım çağlar her anışımda
Ayrılık şarabı gönül tasımda
İçmeden yıkılmış sarhoş gibiyim
Acılar çöktü bak sensiz bağrıma
Çoktan hazan erdi gönül bağıma
İnanma sen benim yaşadığıma
Sen gittin gideli ölmüş gibiyim
arka tarafta ingilizce konuşmaların üzerine bizimkilerin yaptığı türkçe konuşma bindirmeleri olanlarından (bizim zamanımızın iki sesli olanlarından) hoşlandığım televizyon programı. şimdi cezalandırılan kanal olursa ancak denk geliyorum belgesellere. tabi televizyon izlediğim zaman da oldukça az.
Tunceli'nin Çemişgezek ilçesinde kayalıklardan düşerek görme yetisini kaybeden yavru ayı.
turkuaz geçirdiği birçok tedavi sonucu zamanla iyileşmeye başlamış.
Turkuaz'ın gözleri Bursa'da açılmış.
böyle güzel haberler çıksa hep karşıma ne güzel olurdu.
#33b1 entrysinde geçen ilk defa duyduğum atasözünü pazar kahvaltısında ev halkına sundum. uzun uzun tartışacağımızı düşünürken kardeşimden bir anda gelen (tasavvufi desem uygun olur mu? bilemedim.) açıklamayla tartışma bence mükemmel bir şekilde sonlandı: ''bir fayda ve iyilik eğer gelecekse en yakınımızdan, yani yüce yaradandan ve onun vesilesiyle gelir. gelmiyorsa bize kısmet değildir.'' manasında bir konuşma yaptı, ben de biraz süsledim buraya yazarken.
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |