Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
ali mühendisBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
bir deli ile bir general tesadüfen bir handa mecburen aynı odada misafir olurlar. deli hancıya sabah erkenden yola çıkması gerektiğini bu yüzden erkenden uyandırılmasını rica eder. hancı deliyi istediği saatte uyandırır. karanlıkta palas pandıras giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin kıyafetlerini giyip yola koyulur. epey bir yol gittikten sonra hava aydınlanır ve üzerindekileri fark eder. kendi kendine şöyle der: ''vay aptal hancı beni uyandıracağına generali uyandırmış.''
... elindeyse, güzel bir kutunun içindeyse, biricik sevdiceğine hediye olarak verecekse...
''bir de keyfin yerinde olursa, kim korkar hain aşktan'' şarkısına bağlayım bari.
yukarıdaki entryler gibi yorumlarsam, ben takmam, takana da mani olamam, bana ne.
tuğçe pala'nın söylediği, en sevdiğim şarkılardan biri olan ''aşikar'' adlı şarkıda geçen ifade.
benim bu goca yaşta istemsizce genellikle içinde bulunduğum haller.
çocukken mahallede böyle bir arkadaşım vardı altışar parmaklı toplamda yirmi dört parmak. kendisi söylemeden önce fark etmemiştim, söyledikten sonra da pek bir şey değişmedi bende. bir kusur değil zaten, kusur olsa bile arkadaşımın kusuruyla eğlenecek insan değildik çünkü çocukken insanların kusurlarıyla alay edilmemesi hakkında aşılanmadık resmen serum yedik. gelgelelim şimdi ne şişkoluğumuz kaldı ne dört gözlülüğümüz ne de az saçlılığımız(kellik demiyorum bak lütfen dikkat!), alay edilmedik.
benim için mümkünatı olmayan davranış. sadece servisle gidilebilecek yerde işyerim, yani uzakta. bu hissi yaşamak için servise on dakika erken çıkarım her gün. (aslında evhamdan.)
1. | sıdıkahanım | |
2. | semraa-91 | |
3. | burgulukalpler |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |