Türkiye'nin memur portalı

fettah can: geçen günler

kendime armağan edebileceğim şarkı.

ben kendimi bile anlayamıyorum.

ben bende değilim meçhullerdeyim.

ayrıca kayahan; benim iyi bildiğim değerli sanatçı kesinlikle bu şarkıya bir şifreli mesaj saklamıştır.

şu anda çözemedim ama.

acilen gündeme alınması gereken ulusal büyük bir problem.

çok acı ama öğrencilerden kastım lise, ortaokul ve hatta ilkokul talebeleri.

bir oran veremeyeceğim fakat gördüklerimin yüzde elliden fazlasının elinde var ve içiyorlardı.

devletin, milli eğitim camiasının ve en çok da velilerin hızlıca önlem alması gerekiyor.

bu sigarayı çocuklara kim satıyor, sigara alacak parayı nasıl tamamlıyorlar ve en acısı meydanlar niye bomboş ve kontrolsüz ki bu çocuklar alenen sigara içmeye cesaret edebiliyorlar.

çocuklar benim değil ama bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyemem.

geleceğimizin teminatı gençlerimizi bu şekilde görmek beni derinden yaraladı.

olayın maddi ve sıhhi çok tehlikeli olduğunu fark ettirmek lazım. bu çocuklara yazık, kendileri akıl edemiyorlar tehlikenin boyutunu.

çocuğum sigara içmiyor diye sevinmeyin çünkü yakın çevresindekilerden mutlaka içen arkadaşı vardır ve muhtemelen özenti başlamıştır içten içe. denemesi an meselesi olabilir.

sonuç olarak acilen bir şey yapmalı, yapılmalı.

piyango çıktığı için nemalanmak amacıyla değil biraz derinlemesine araştırılınca ulaşılıp tanımlanamayan bir hasret giderilmesine yol açabilecek insanlardır.

bu bayram böyle akrabalarımın oldukça fazla olduğunu fark ettim.

yakın zamanlarda temaslara başlamayı düşünüyorum.

fiziki olarak olmazsa bile sosyal medyadan filan ulaşıp tanışmak iyi gelir.

sıla-i rahim kapsamına alabiliriz ilerleyen zamanlarda.

bahsettiğim kişiler babaannemin teyzesi,amcası... soyları..., dedemin halası, dayısı... soyları yani. bayağı uzak ama varlıklarından işaret alınca bir duygu coşması yaşadım hem kalbimde hem gözlerimde.

allah kavuştursun.

normal şartlar altında bugün yaşanacak olan gün; yaz başlangıcı.

ama dediğim gibi ''nşa''da.

anormal şartları yaşadığımız için bugün donuyoruz eskişehir'de.

bir hurafe olduğunu düşündüğüm gül dibine para koyma eylemi var annemin yaptığı. tüm cüzdanını feda ediyor bu işe. yani bugün gül ağaçlarının diplerini gözetleyen biri köşeyi dönebilir.

bir de bugün erik dalı kırılıp bekarların sırtına vurulunca evlenmelerine yol açıyormuş ama sakın inanmayın canlı örnek ben bu duruma uymuyorum. belki benim sırtıma erik ağacının kökünden çıkarılıp vurulması lazımdır bilemem.

olayın gerçek gündeminden koparılıp sonradan icat edilmiş hurafelerinin ön plana çıkarılması, bazı insanların bu hurafelere dört kolla sarılmasına yol açıyor.

mesela lastik yakmak; sanki yüzelli yıl önce lastik var mıydı?

gül ağacı olmayanlar parasız mı kaldı?

yada evlenenlerin kaçının sırtına dalla vuruldu?