Türkiye'nin memur portalı

okuma eylemine harcanan süre kesintisiz olarak uzatıldığı takdirde harflerin, kelimelerin ve satırların birbirine girişmesi, dalgalanması, kitap sathından yıldıza benzer ışıltılar çıkması gibi gerçeküstü görüntülerle karşılaşılmaya başlanmasıdır. bu sonuca erebilmek için eylemin kesintisiz olması elzemdir. bu sorunun çözümü bir müddet okumaya ara vermektir. ara verilmezse kamaşma aşamasından sonra gözlerde sulanmalar ve kızarmalar başlar, ileri safhalarda... söylemeye dilim varmıyor ama bu son aşamaya gelen de yoktur.

''yemyeşil bir deniz'' favori şarkılarımdan biriydi ve bu eser gibi bazı şarkıları dinlemeye korkardım eskiyecek sanarak.

şarkı güzel bir hatıra olarak kaldı ilhan irem'den.

insanlar gidiyor ama eserleri kalıyor.

en az on saat olmalı bana.

nerdeeeeee.

altıya bile razıyım.

hayalim kendim için -ölmeden önce bir kere bari- kesintisiz tam dörtyüz dakika.

hava kararınca meydana gelen durum ama bizim ilçedeki sokaklarda.

evden dışarı çıktığımda sanki fırına giriyormuşum gibi hissettim sabah.

akşam ise yürüyüşe çıkınca ev fırın gibi iken sokak serindi.

sıcaktan şikayetim yok. kışı sevemedim hiçbir zaman.

edebali'nin söylediği iddia edildiği üzere insan kaderinde üç şey değişmezmiş; rızkı, eşi ve ömrü. o hâlde nereden evlenirse evlensin yazısı oymuş diyebiliriz sanırım. yine de araştırın bu ifadenin doğruluğunu benden söylemesi.

edebali demişken, çocukluk çağımda gittiğim kampta obanın biri edebali obasıydı, öyle etkilenmiştim ki adımın edebali olması için ne dualar etmiştim. o zamanlar edebali'yi tanımazdım. şimdi tanıyorum daha da arttı bu isim değiştirme arzum. değiştirmekten ziyade adımın başına ''edeb'' kelimesi eklemek.