Türkiye'nin memur portalı

çok sevilen bir yeşilçam filmimizde geçtiği üzere:

başına ''s'' harfini koyduğumuzda ''selma'' yani bir kadın ismi,

sonuna ''s'' harfini koyduğumuzda ''elmas'' yani değerli bir taş ismi olan kelime.

sadece bir besin cinsinden keyfi veya zaruri olarak gıda almaktır.

maddi yetersizliklerden dolayı bazı insanlar ulaşılabilirliği en kolay olan gıdaları alabilmektedir.

bazı insanlar ise diyetleri icabı belli bir besin grubuyla beslenmektedir.

acaba yıllar boyunca her öğünde sadece et ya da sadece peynir ya da sadece fındık ya da sadece barbunya ya da balık... yense hangi iç organlarda ne tür değişiklikler gözlenirdi? belki bazı organlar yağlanır, bazıları büyür, bazıları küçülür, belki bazıları taşla dolabilirdi hatta fizyolojik görünümde de farklılıklar oluşabilirdi.

kurban bayramında(belki normal zamanlarda da), kesileceğini anladığı zaman ağlıyormuş, bu yüzden babam keçi kesemez.

askerlik yaptığım burdur'un komşu ili.

vatani görev gereği haftada üç dört kez ısparta'ya giderdim.

gülünün ve gül menşei ürünlerinin meşhurluğunu anlatmama gerek yok.

bir de tahin helvası süperdi, teskeremi alınca akrabalarıma kalıp kalıp helva götürmüştüm hediye olarak.

çarşamba günleri çarşısında kocaman bir pazar kurulurdu 2007'de. bu pazardan da alışveriş yapıp esnafına para kazandırmışlığım vardır helali hoş olsun.

eskişehir'e 4 saat, 300 km uzaklıktadır.

bizde paketteki tüm makarna tek seferde pişirilir.

oldu ya bir miktar kaldı, annem kesinlikle farklı şekildekileri karıştırıp pişirmez, kırmızı çizgileri var çünkü. kalanları pişirebilmek için aynı şekildeki makarnadan almamız lazım ya da kalandan çorba yapılır.

spagettileri düdük makarnalara geçirmek gibi ilginç denemeler kafamda çakmaya başladı bile.

ben mutfağa girince daima alışılagelmişin dışında davranırım ve bu konuda başarılıyım. bulgurlu pirinç pilavı bile denemişliğim var, kuru fasulyeli biber dolması da şimdi aklıma geldi, denemem lazım.

annemle aşçılık konusunda ayrı mutfakların insanları olsak da onun yemeklerini hiçbir şeye değişmem.

enerji yenilemez bence, konuyu yenilebilir enerji kaynakları olarak ele alırsak:

bal

reçel

pekmez

şeker

konuyu yenilebilir enerji (mağlup olabilir anlamında) olarak da ele alabiliriz.

birkaç hafta önce televizyonda canlı yayına çıkmış olan muhterem sanatçı.

kibar, samimi, duygulu konuşmalarıyla kalbimizdeki yerini perçinledi. endülüste raks (zil şal ve gül) şarkısını bana göre en iyi söyleyen kişi. uzun ve sağlıklı ömür diliyorum kendisine.

anne kişilerinin hedef olduğu konu.

belki de nesilden nesile çocuklar gitgide daha uslu versiyonda geldiğinden anneleri dur demeye gerek duymuyordur, olamaz mı? zira z kuşağı ve sonrasının mükemmel olduğu iddiasında bulunan şahıslar hiç de azımsanmayacak sayılara ulaşmıştır. iddialara göre dünyayı kurtaracaktır bu z kuşağı, dünyayı kurtarma gücü yüklenen bu kuşağa mensup çocukların kendilerine dur denmesini gerektirecek eylemleri gerçekleştirebileceğini bir y kuşağı mensubu olarak ben pek düşünemiyorum.